Türkiye’de yaşanan ekonomik dalgalanmalar, halkın alım gücünü ve yaşam standartlarını doğrudan etkilemekte. Son dönemde yapılan araştırmalar, açlık sınırının 18 bin lirayı aştığını gösteriyor. Bu durum, özellikle asgari ücretle geçinen vatandaşlar için hayatı daha da zorlaştırıyor. DİSK Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından yayımlanan rapora göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 18 bin 389 lira olarak belirlenmiş. Yoksulluk sınırının ise 63 bin 955 TL olduğu tespit edilmiş.
Bu rakamlar, Türkiye’deki birçok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını gösteriyor. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyeti günlük 600 lirayı geçerken, net asgari ücretin 17 bin lira civarında olması, açlık sınırının üzerinde bir gelir elde etmeyi zorlaştırıyor. En fazla harcama yapılan ürünler listesinde et, yumurta ve kurubaklagiller ilk sırada yer alıyor. Bu durum, beslenme alışkanlıkları ve gıda güvenliği konularında ciddi sorunlara işaret ediyor.
Açlık sınırının aşılması, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal ve ekonomik düzeyde de önemli sonuçlar doğuruyor. Gıda fiyatlarındaki artış, enflasyonu tetikleyerek ekonominin genel dengesini bozabilir. Ayrıca, yeterli ve dengeli beslenemeyen bireylerde sağlık sorunları artabilir, bu da uzun vadede sağlık hizmetlerine olan talebi ve maliyetleri artırabilir.