Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine bugün yeniden kayyım atanması, Türkiye’de halk iradesinin bir kez daha karşı karşıya kaldığı baskıyı gözler önüne seriyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediye Eş Başkanı Mehmet Karayılan görevlerinden alınarak, yerlerine sırasıyla Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Batman Valisi Ekrem Canalp ve Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu kayyım olarak atanmış durumda.
Bu olayın ardından belediye binaları polis ablukasına alındı ve Mardin’de eylem yasağı ilan edildi. Ahmet Türk, bu durumu “halk iradesinin gaspı” olarak değerlendirerek, “Asla pes etmek yok” dedi ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirtti. Batman’da belediye başkanı olarak halkın büyük desteğiyle seçilen Gülistan Sönük ise, bu kararı “gaspçı rejimi” olarak nitelendirerek tepki gösterdi ve halkın iradesine sahip çıkacağını ifade etti.
Kayyım atamalarının gerekçesi olarak İçişleri Bakanlığı, belediye başkanlarının geçmiş davalarına işaret etti. Ahmet Türk’ün Kobane davasında aldığı 10 yıl hapis cezası ve hakkında süregelen terör örgütü üyeliği suçlamaları gerekçe gösterilirken, Sönük ve Karayılan hakkında da benzer suçlamalar dile getirildi. Türkiye’de yerel yönetimlerin merkezî idarenin müdahalesine karşı özerklik talepleri geçmişten beri tartışılırken, özellikle Kürt nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde bu tür atamalar, halkın demokratik seçimlerle belirlediği temsilcilerini kaybetmesine yol açarak büyük bir tepkiye sebep oluyor.
Son yıllarda Türkiye’de pek çok Kürt belediyesine kayyım atanması, Kürt siyaseti üzerindeki baskının bir simgesi haline gelmiş durumda. Demokrasiye yönelik bu türden müdahaleler, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda endişe uyandırıyor. Halk tarafından seçilen temsilcilerin görevden alınması, demokrasinin temeli olan halk iradesine gölge düşürürken, sosyal barışa da zarar veriyor.
