Levha tektoniği, Dünya’nın dış katmanının birbirleriyle etkileşim halinde olan büyük parçalardan oluştuğunu öne süren bir bilimsel teoridir. Bu parçalara tektonik levhalar veya plakalar denir. Plakalar, Dünya’nın yüzeyini ve altındaki astenosfer adı verilen sıcak ve yumuşak tabakayı oluşturur. Plakalar, astenosfer üzerinde yavaş yavaş hareket eder ve birbirleriyle çarpışır, uzaklaşır veya yan yana kayarlar. Bu hareketler, Dünya’nın şeklini ve coğrafyasını milyonlarca yıl içinde değiştirir.
Levha tektoniği teorisi, 20. yüzyılın ortalarında geliştirilmiştir. Bu teori, kıta kayması adı verilen daha eski bir fikre dayanır. Kıta kayması, kıtaların bir zamanlar tek bir kara kütlesi olan Pangea’yı oluşturduğunu ve daha sonra ayrılarak bugünkü konumlarına geldiğini öne sürer. Kıta kayması fikri, ilk olarak 1912 yılında Alman jeofizikçi Alfred Wegener tarafından ortaya atılmıştır. Wegener, kıtaların şekillerinin birbirine uyduğunu, aynı fosil ve kaya türlerinin farklı kıtalarda bulunduğunu ve buzul izlerinin sıcak bölgelerde görüldüğünü gözlemleyerek bu fikre ulaşmıştır.
Levha tektoniği teorisi, kıta kaymasının nasıl gerçekleştiğini açıklamak için deniz tabanının yayılması adı verilen bir süreci kullanır. Deniz tabanının yayılması, okyanus ortası sırtları adı verilen yerlerde yeni okyanus kabuğunun oluştuğu ve iki yana doğru genişlediği bir süreçtir. Bu süreç, 1960’larda Harry Hess ve Robert Dietz tarafından geliştirilmiştir. Deniz tabanının yayılması, plakaların hareket etmesine neden olan itici güçtür.
Plakaların hareket ettiği yerlere plaka sınırları denir. Plaka sınırları üç türlüdür: ıraksak, yakınsak ve transform. Iraksak plaka sınırları, plakaların birbirinden uzaklaştığı yerlerdir. Bu sınırlarda yeni okyanus kabuğu oluşur ve okyanuslar genişler. Yakınsak plaka sınırları, plakaların birbirine doğru hareket ettiği yerlerdir. Bu sınırlarda bir plaka diğerinin altına girer ve erir. Bu sürece yitim denir. Yitim bölgelerinde derin hendekler, volkanik dağlar ve ada yayları oluşur. Transform plaka sınırları ise plakaların birbirinin yanından geçtiği yerlerdir. Bu sınırlarda büyük faylar oluşur ve depremler meydana gelir.
Levha tektoniği teorisi, depremleri ve volkanları açıklamada önemli bir araçtır. Depremler, plakaların hareketine bağlı olarak faylarda gerilim oluşması sonucu meydana gelen ani yer kabuğu kırılmalarıdır. Depremlerin çoğu plaka sınırlarında veya yakınında gerçekleşir. Volkanlar ise erimiş kaya maddesinin (magma) yüzeye çıkmasıyla oluşan doğal yapılardır. Volkanların çoğu da plaka sınırlarında veya yakınında bulunur.
Türkiye’de depremleri tetikleyen levhalar ise Afrika-Arap levhası, Avrasya levhası ve Anadolu levhasıdır. Afrika-Arap levhası, Avrasya levhasına doğru hareket ederek Anadolu levhasını sıkıştırır ve onu batıya doğru iter. Bu hareket sonucunda Anadolu levhasının kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ), güneyinde Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) oluşur. Bu iki fay zonu Türkiye’nin en aktif deprem bölgeleridir. Ayrıca Anadolu levhasının batısında Ege Denizi’nde ıraksak plaka sınırına bağlı olarak deniz tabanının yayılması meydana gelir.
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024