Kriz büyüyor: Sattığımız ürünün yerine yenisini koyamıyoruz

Esnafın ekonomik krizden çok fazla etkilendiğini belirten Tarihi Kemeraltı Esnafı Derneği Başkanı Semih Girgin, “Aldığımız ürünün üstüne koyduğumuz kar marjını düşürdük. Sattığımız ürünün yerine yenisini de koyamıyoruz” dedi.

Ekonomik kriz, artan fiyat artışlarıyla etkisini daha fazla hissettirirken, resmi rakamlara göre, enflasyon Ekim’de yıllık yüzde 85,51 düzeyinde. Ancak market, pazar raflarındaki enflasyonun, bunun çok ötesinde olduğu bağımsız araştırma kuruluşlarının yaptığı araştırmalarla ortaya konuluyor. Bağımsız kuruluşların raporlarına göre, enflasyon yüzde 185’i bulurken, alım gücünün düşmesi yurttaşın yanı sıra esnafları da derinden etkiliyor. Bunun yanı sıra 2022 yılının başında elektriğe gelen yüksek oranda zam, kiraların her geçen gün katlanarak artması, döviz kurundaki yükseliş esnafı içinden çıkılmaz bir bataklığa itti.

Pandemide etkilenen esnaf çözümü kepenk kapatmakta buldu. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verilerine göre, 2022’nin ilk 8 ayında 60 bin esnaf kepenk kapattı. 2021 yılının ilk 8 ayında 49 bin 506 esnaf kepenk kapatırken, 2022’nin ilk 8 ayında ise bu yüzde 20 artış gösterdi.

Tarihi Kemeraltı Esnafı Derneği Başkanı Semih Girgin ile esnafın yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını konuştuk.

“Zamların altından kalkılmıyor”

Esnafın beklentilerinin karşılanmadığı, ülkede büyük bir kriz olduğunu kaydeden Girgin, maliyetlerinin inanılmaz derecede arttığını vurguladı. Özellikle ham madde niteliğindeki elektrik, su, kira gibi birimlerde artış yaşandığını belirten Girgin, “Bunun önlenmesi konusunda büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Her esnafın beklediği istikrar ve huzurdur. Bunu sağlayamadığınız zaman ekonomik kriz mutsuzluğa neden olur. Yatırım yapmamızı engeller. Zaten pandemiden yaralı çıktık. Daha sonra kurların patlaması dengeleri bozdu. Herkes borçlu. Her şeye zam geliyor. Bugün 10 liraya aldığımız ürünü yarın 13 liraya alacağımızın garantisi yok. İnsanların alım gücü düştüğü için satış da yapamıyoruz. İster istemez bu kısır döngü hükümetlerin çözmesi gereken ciddi bir sorun. Birde üstüne seçim sürecinin olması insanları germiş durumda. Yaşadığımız altından kalkacağımız bir durum değil” dedi.

Üretimden tüketime geçen toplam

İstikrar ve güvenin esnaf için çok önemli olduğuna işaret eden Girgin, bunun yanında üretim ve istihdamın da sağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin üreten bir toplum olmaktan tüketen bir topluma geçtiğine dikkati çeken Girgin, “Geçmişinde tarım ülkesi olan bir ülkenin şehirlere göç eden ciddi bir kitlesi var. Tarımdan kopan ve şehre gelen insanların yaşamla ilgili beklentileri çok daha farklı. Bu maliyetlerde yaşam koşullarını iyice zorlaştırdı. Bunu çok net görmemiz lazım. Bunun için iş kollarının ve yatırım yapan esnafın bir şekilde desteklenmesi lazım. Üretim ve istihdamın arttırılması ve üreten bir toplum haline gelmemiz gerekiyor” diye belirtti.

Kemeraltı Çarşısı sorunları

Türkiye genelinde yaşanan bu sorunun İzmir ve Kemeraltı esnafını da aynı şekilde etkilediğini aktaran Girgin, şöyle devam etti: “İzmir’in çok içe kapanık bir yapısı var. Yerli ve yabancı turisti çeken bir şehir haline gelmedi. Kemeraltı kendi başına ciddi bir pazar olmasına rağmen kıymetini bilemedik. Burası sinagog, cami, kilise, agorası olan yüz yılık tarihi bir çarşı. Ama halen Kemeraltı’nın alt yapısıyla uğraşıyoruz. Alt yapı daha yeni yeni değişiyor. İzmir için 20-30 yıllık bir gelecek planı yok. Şehri yönetenlerin bizi turizme kanalize ederek kalkındırmasına ihtiyacımız var. Ama Kemeraltı esnafı da bu konuda yalnız bırakılmış ve kendisini güncelleme fırsatı verilmemiş. Böyle olunca da inanmadığı bir şeye neden çaba harcasın. Esnafın da değişmesi için ona bir şeyler vermek ve kuralları denetleyenlerin işini yapması gerekiyor.”

Kira zamları

“Krize karşı esnafın yapabileceği bir şeyi yok” diyen Girgin, ülke genelinde yapılan yanlışın da doğrunun da sonuçlarını esnafın çektiğini dile getirdi. Elektrik, su gibi zamları karşılayamadıklarını belirten Girgin, “Şu an gündemde vakıflara ait binalara yönelik zamlar da var. Kemeraltı’nda Vakıflar mülkiyetinde olan 600’e yakın bina var. Bunlara her sene yapılan zamlar, özel mülk sahiplerini de tetikliyor. Vakıflar, Tüketici Fiyat Endeksi’ni baz aldığında yüzde 66’ya varan kira zammıyla karşı karşıya kaldığımız bir durum yarattı. Herkes kendine göre haklı ama burada esas olan esnafın yaşaması ve ayakta kalması olmalı. Devlet nasıl birçok alanda destek yaptığını söylüyorsa bu konuda da bize arabuluculuk yapması gerekiyor. Yüzde 66 ile başlayan kira zamlarının yüzde 200’lere kadar çıkacak olduğunu biliyoruz. Bu altından kalkabileceğimiz bir şey değil. Bu konuda vakıflara ve yetkililere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Satılan mal yerine konulmuyor

Türkiye’deki enflasyon değerleri, gidişat gibi esnaf dışı bütün gelişmelerin kendilerini etkilediğini sözlerine ekleyen Girgin, “Kemeraltı yüzlerce yıldır esnafın kalbinin attığı yerden şimdi zorlukla ayakta durmaya çalışıyoruz. Aldığımız ürünün üstüne koyduğumuz kar marjını düşürdük. Sattığımız ürünün yerine yenisini de koyamıyoruz. Esnaf burada ne yapabilir? Buna rağmen hala ayakta kalacağız diye yırtınıyoruz. Esnaftan gelen mektuplarda elektriğini, kirasını ödeyemediğini söyleyen birçok arkadaşımız var. Kredi çekmek istese vergi borcu olduğu için bunu da yapamıyor. Borcu olmayan insan var mı? Birde stopaj konusunda da büyük sıkıntı yaşıyoruz. Daha kapıyı açtığımız an kazanıp kazanmadığınız belli olmadan ödediğiniz kiranın belli bir dilimini stopaj olarak devlete ödüyorsun. Mal sahibinin sorumluluğunda olan bu yükümlülükte kiracıya yüklendi. Bunun ya kaldırılması ya da minimalize edilmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Yeni yıl zamları

Krizin sorumlusunun esnaf olmadığını vurgulayan Girgin, “Direnmeye, ayakta kalmaya çalışıyoruz. Yeni yılda da zamlar gelecek. Artık bunları kanıksamıyoruz, herkes alıştırıldı. Bu da tüketim toplumunun yaratmış olduğu bir sistem. Herkesin borçlu olarak hayatını devam ettirmesi gereken bir sistem. Doğru gitmeyen bir şey var. Rutin bir şekilde yıl başı geldiğinde her şeye zam geleceği biliniyor. Ciddi bir konu ama buna da bir şey yapılamıyor. Kime ne kadar zarar verecek, onu hep beraber göreceğiz” diye konuştu.