Koronavirüs: ‘Katar’ın göçmen işçileri yiyecek dileniyor’

Katar’a iki ay önce gelen bir güzellik uzmanı, maaşının sadece yarısını aldığını ve iÅŸten çıkarıldığını anlatıyor:

“Peki benim Filipinlerdeki ailem ne olacak? Benim göndereceÄŸim parayla geçiniyorlar. Ben nasıl yiyecek alacağım. Bize yiyecek veren yok. Patronum bile vermiyor” diyor.

En kötü durumda olanlar ise çalışma izni olmayanlar ve ‘serbest vize’ denilen bir izinle ülkede kalanlar. Bunlar genellikle kısa dönemli ya da geçici iÅŸlerde çalışan, sürekli bir iÅŸverenleri olmadığı için kalacak yerleri ve gıdalarını kendileri bulmak zorunda olan insanlar.

BangladeÅŸ’ten boya badana ustası Saidul bu ÅŸekilde ‘serbest vize’ ile Katar’da bulunanlardan biri. Mart ortalarından bu yana iÅŸsiz olduÄŸunu anlatıyor. “Bütün biriktirdiÄŸim parayı harcadım. ArkadaÅŸlardan, akrabalarımdan borç alarak kira ödüyor ve yemek yiyebiliyorum. Ä°ÅŸ olmadan yaÅŸamak çok zor. Koronadan korkmuyorum ama iÅŸ bulamamak büyük sorun” diyor.

Sanayi bölgesi ve yüzbinlerce işçinin barındığı yatakhaneler

Ev işçilerinin durumu da riskli. Nepal’den gelen bir grup “yatılı olmayan” ev işçisi, normal olarak gündüzleri evlerde çalışıp geceleri kendi kaldıkları odalara dönüyor. Ama salgın baÅŸ gösterince yanlarında çalıştıkları aileler onların yanında kalmalarını ÅŸart koÅŸmuÅŸlar. Fazla çalıştırılmaktan ve hastalanmaktan korktukları için bunu kabul etmeyenler iÅŸlerini kaybetmiÅŸ ve çok zor durumla kalmış.

Birlikte yaşayan bir grup ev işçisinden biri kendilerine iş bulan ajansın artık maaşlarının ödenmeyeceğine dair bir kağıt imzalamaya zorladığını anlatıyor. Mart ayının başından bu yana sadece 22 dolar almışlar.

“Hiç paramız kalmadı. Ajanstakilerden yiyecek dilendik. Sonunda bir ÅŸeyler verdi ama bu bitince ne yapacağız belli deÄŸil” diyor.

Doha’nın varoÅŸlarındaki, çalışma kampları, fabrikalar ve atölyelerle dolu bu uçsuz bucaksız sanayi bölgesinin önemli bir kısmında Mart ayında salgının ortaya çıkmasından bu yana sokaÄŸa çıkma yasakları uygulanıyor.

Kalabalık yatakhanelerde yüzbinlerce işçinin yaşadığı bölgenin giriş çıkışları, metal barikatlar kurmuş polis tarafından kontrol ediliyor.

Hükümet ÅŸirketlere, karantinada ya da hükümetin koyduÄŸu yasaklar nedeniyle izolasyonda olan işçilerinin ücretlerini ödeyebilmesi için 800 milyon doları aÅŸkın kredi fonu açtı. Fakat Guardian’la konuÅŸan sanayi bölgesindeki bazı işçiler kendilerine ücret ödenmediÄŸini anlattılar.

Hindistan’dan işçi Feroz iki aydır sanayi bölgesinden çıkamadığını anlatıyor.

“Åžirket bize Nisan ayı maaşımızı ödemeyeceÄŸini söyledi ama biraz yiyecek verdi. Fakat artık o da bitti. Bir kaç gün önce bir kutu yumurta ve biraz yaÄŸ vermiÅŸlerdi. Hepsi bu. O kadar çok sorunumuz var ki. Adeta hapishanedeyiz” diyor.

Katar hükümeti yetkilileri ise sanayi bölgesine her gün 1000 kamyon yiyecek ve işçiler için koruyucu malzeme gönderildiğini söylüyor.

Körfezde genel bir sorun

Katar’daki düşük ücretli göçmen işçilerin durumu aslında Körfez ülkelerinin çoÄŸunda yaÅŸananları yansıtıyor. Bu ülkelerin ekonomileri hemen tamamen Asya ve DoÄŸu Afrika ülkelerinden gelen milyonlarca göçmen işçiye dayanıyor.

Kuveyt’te iÅŸini kaybeden ve evine dönemeyen göçmenler arasında intiharların arttığına iliÅŸkin haberler var. BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nden işçiler de hem iÅŸlerini kaybettiklerini hem evlerine dönemediklerini söylüyorlar. Suudi Arabistan ise salgın sürecinde binlerce Etiyopyalı ev işçisini sınır dışı etti.

İnsan hakları örgütlerinden oluşan bir koalisyon Nisan ayında Körfez ülkelerine yolladığı mektup ile ucuz işgücü olarak kullanılan göçmen işçilerin salgın karşısında korumasız olduğunu kaydederek hükümetleri salgının yol açtığı ekonomik sıkıntıları azaltmak için adımlar atmaya çağırdı.

Katar hükümeti işçilere bedava test ve tedavi sağladığını ve salgını kontrol altına alabilmek için bir dizi sıkı kuralı yürürlüğe koyduğunu, yaygın bir bilgilendirme kampanyası sürdürdüğünü ve çok sayıda test yaptığını söylüyor.