Komünist Manifesto 173 yaşında…

Bilimsel sosyalizmin en önemli program belgesi Komünist Manifesto yazılalı tam 173 yıl oldu.

Karl Marx ile Friedrich Engels tarafından Komünistler Birliği’nin programı olarak kaleme alınan Manifesto’nun ilk basımı, 1848 Şubatında Londra’da 23 sayfa hâlinde gerçekleşmişti.

Avrupa’nın ardından tüm dünya üzerinde de gezmeye başlayan “komünizm heyulası”nın bu temel metni 173 yılda onlarca dilde, yüzlerce basımla milyonlarca insana ulaştı. Bugün de yaygın bir ilgiyle karşılanıyor, dünyanın en çok okunan metinlerinden biri, bir eylem kılavuzu olarak kitlelerle buluşuyor.

“Avrupa’da bir heyula geziyor –komünizm heyulası” sözleriyle açılan, “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!” diyerek kapanan Manifesto, 173 yılın ardından insanlığın en etkin kurtuluş reçetesi olmayı da sürdürüyor. Karl Marx ve Freidrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto 21 Şubat 1848 yılında ilk kez Almanca basımıyla yayımlandı. Yayımlandığından bugüne dünyada en çok tartışılmış kitaplardan birisidir Komünist Manifesto… Kitabın yazarları Karl Marx ve Friedrich Engels kitabın yazımı için uluslararası bir örgüt olan Komünistler Birliği tarafından görevlendirilmişlerdi. Kitap bir anlamda Komünistler Birliği’nin siyasi programıydı, adı Komünist Parti Manifestosu ya da yaygın kullanımıyla Komünist Manifesto’ydu.

Manifesto, “Burjuvalar ve Proleterler”, “Proleterler ve Komünistler”, “Sosyalist ve Komünist Literatür” ve “Komünistlerin Varolan Çeşitli Muhalefet Partileri Karşısındaki Durumu” olmak üzere dört bölümden oluşuyor.

Materyalist tarih anlayışının bakış açısıyla dünya tarihi üzerinde hızla göz gezdirdikten sonra, kapitalizmin gelişmesinin, bugün de parlaklık ve canlılığını koruyan, edebi bakımdan son derece güzel bir anlatımını verir. Proleterler ve burjuvalar arasındaki sınıf mücadelesinin doğasını, işçi sınıfını bir devrime götüren “tahammül edilmez” koşulları açıklar.

“Proleterler ve Komünistler” başlığını taşıyan ikinci bölüm, komünistlerin, devlet, toplum, aile, mülkiyet, toplumsal ilişkiler hakkındaki düşüncelerini açıklar ve devrimle egemen sınıf konumuna sıçrayacak olan proletaryanın burjuvaziyi mülksüzleştirerek, üretim tarzında bir devrim meydana getirmesinin programını, bir sosyalist programı ortaya koyar.

“Sosyalist ve Komünist Literatür” başlığını taşıyan üçüncü bölüm, Avrupa ülkelerinde yaşamakta olan çeşitli sosyalist eğilimlerin karşılıklı ilişkilerini; proleter sosyalizmi ile, küçük burjuva, burjuva, gerici ve ütopyacı sosyalist hareketler arasındaki karşıtlıkları dile getirir.

“Komünistlerin Varolan Çeşitli Muhalefet Partileri Karşısındaki Durumu” başlıklı dördüncü bölümde de, komünistlerin öteki işçi sınıfı partileriyle olan ilişkilerini ve devrimin arefesinde özü demokratlarla ittifak olan, taktiğini formüle eder. Marx, 1848 Devrimleri’nden çıkarken, Manifestonun dördüncü bölümünü, askeri diktatörlüklerin darbeleriyle çökertilen parlamentoların yıkıntıları altında bırakacak, ama henüz bir nebula halindeki siyasal kavramlar donanımını da bu darbeler altında biçimlendirecekti.

Manifesto’yu Marx’ın yazmış olması kitabın hazırlık sürecinin Marx ve Engels tarafından yürütüldüğü gerçeğini değiştirmiyor. Öte yandan daha sonraki yıllarda bizzat Engels, Komünist Manifesto’nun üretiminde Marx’ı merkeze oturtuyor.

Komünist Manifesto 1848 devrimlerinden hemen önce yayımlanıyor. Yayımlandığı tarihe kadar işçi sını siyaset arenasında hiç rol almamıştı. Burjuvazinin hayata geçirdiği devrimci dönüşümler önemsenmekte, ve halen bu sınıfın devrimci rol oynayabileceğini düşünülmüştür. Nitekim Komünist Manifesto yazımından kısa bir süre sonra pratik olarak reddedilmiş ve burjuva sınıfının tamamen gerileştiği, tüm ilerici misyonların sahibinin işçi sınıfı olduğu belirtilmiştir.

Komünist Manifesto’da oluşuturulan ilkeler, Ekim 1917’de hayata geçiriliyor. O hayalet ki yazıldığı tarihten bugüne Burjuvaziye korku salıyor.

Komünist Manifesto dünyada en çok yasaklanmış kitaplarından birisidir. Ülkemizde ise 1970’li yıllarda, sol içerikli birçok kitaba yasaklama getirildi. Yasaklama ve toplatma kararına dayanak olarak ise mahkemeler 765 sayılı TCY’nin “komünizm propagandası” yapmayı suç sayan 142. maddesini gösteriyordu. Ancak söz konusu madde 12 Nisan 1991’de yürürlükten kaldırıldı. Ancak günümüzde Komünist Manifesto kitabı bulundurmak soruşturma gerekçesi bile olabilmeyi devam ediyor.

Kaynak: Yordam Kitap, Bianet