Mevlânâ’nın çok güzel bir sözünü hatırladım bugün. KiÅŸinin deÄŸeri nedir? Aradığı ÅŸeydir… diyor, Mevlana ve devam ediyor;  EÄŸer sen, can konağını arıyorsan, bil ki sen cansın. EÄŸer bir lokma ekmek peÅŸinde koÅŸuyorsan, sen bir ekmeksin. Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki Aradığın ancak sensin, sen. Madendeki inciyi aradıkça madensin. Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin. Åžu kapalı sözü anlarsan, anlarsın her ÅŸeyi; Neyi arıyorsan, sen osun. Senin canın içinde bir can var, o canı ara! Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara! Ey yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara; ama dışarıda deÄŸil, aradığını kendinde ara…
Aradığımız şey ne? Ve onu nerede arıyoruz? Hayata ve kendimize sorduğumuz sorularda saklıdır gerçekte neyi aradığımız. Hakikaten biz insanoğlu neyi arıyoruz? Neden arıyoruz, neyi neden aradığımızı nasıl anlamamız gerekli?
Öncelikle anlam arıyoruz. Bir anlamı olmalı yaşamın diyoruz. Niye geldik? Neden doğduk? Bir hiç olarak geldiğimiz bu yaşamdan bir hiç olarak gitmemeye çalıyoruz.
2005 yılının nisan ayında aşağıdaki dizeleri yazmışım.
neredeyse bir hiç olarak doğarsın
bir o yana
bir bu yana yalpalarsın
sever
üzer
çeker
çektirirsin
güzelleşir
çirkinleşirsin
çalışır
öğrenir
didinir
anlamaya ve
anlaşılmaya çalışırsın
zamanla biri olursun
kütüphaneci
mühendis
mimar
yazar
politikacı
olursun
sonra
günün birinde ölür,
neredeyse bir hiç olursun
hepsi bu.
Aradan 18 yıl geçmiş. Artık ne bir hiç olarak geldiğimizi ne de bir hiç olarak gideceğimizi düşünmüyorum bu yaşamdan. Değişmeli insan dedim kaleme aldığım birçok yazımda. Kendimden biliyorum. Değişiyorum, dönüşüyorum ben de an ve an.
Yaşam, sürekli bir devinim içinde seyrediyor. İnsanın hayatı boyunca gösterdiği bunca çaba ve gayretin amacı, yalnızca maddi ve dünyevi istekleri elde etmekten mi ibaret? Peki bunları fazlasıyla elde eden insanlar bile niye hala mutsuz? Maddi hazlar, dünyevi idealler, seküler kavramlar ile hayatı anlamlandırma çabası bir yere kadar çare oluyor. Sonrası? Tekerlek içinde hep aynı şeyi deneyip deneyip hiçbir yere gidemeyen bir hamster gibi hisseden insanlar topluluğu.
Ölüm illaki gelecek ama insan şerefli ve onurlu ölmeli. Yaşadım. Denedim. Deneyimledim. Birilerinin yaşamına dokundum. İyiliklere, güzelliklere vesile oldum. Ve mutlu oldum. Birilerini mutlu ettim. Yani insan olmanın hakkını verdim.
Yani vicdanım rahat demeli…
- Yalnız Balina - 17 Aralık 2024
- İnsan Hayatının Anlamı ve Değeri Nedir? - 21 Kasım 2024
- Düşünceyi Düşünmek - 2 Kasım 2024