Kanada’nın tarihindeki utanç verici bir gerçeklik gün yüzüne çıkıyor: Yerli kadınlara yönelik zorla kısırlaştırma uygulaması. Bu hikaye, ırkçılığın, sömürgeciliğin ve insan hakları ihlallerinin derin izlerini taşıyor. 1930’lu yıllardan bu yana, yerli kadınların çocuk sahibi olmaya veya yetiştirmeye “uygun” olmadığına inananlar tarafından, rızaları alınmadan veya zorla kısırlaştırılmalarına neden olunmuş.
Kanada’nın yerli nüfusunu azaltmayı amaçlayan bir perspektifle, doktorlar, hemşireler, sosyal hizmet uzmanları ve hükümet yetkilileri tarafından yürütülen bu korkunç uygulama, bir kez daha tarihin karanlık yüzünü gözler önüne seriyor.
Bu zorla kısırlaştırma uygulamalarının yıkıcı sonuçları ortada duruyor. Birçok kadın, fiziksel ve psikolojik yaraların yanı sıra kimlik ve kültürlerini de kaybetmiş durumda. Üstelik, toplulukları tarafından dışlanma, yalnızlaşma veya intihar düşünceleri gibi zorluklarla da mücadele etmek durumunda kalmışlar. Bu uygulamalar, zaten baskı altında olan ve şiddete maruz kalan yerli halkların yaşam gücünü ve dayanışmasını zayıflatmış durumda.
1972 yılında resmi olarak yasaklanmış olsa da, hala yerli kadınların kısırlaştırma konusunda baskı altında olduğuna dair pek çok rapor bulunuyor. Bu tür vakaların bazıları son derece yakın dönemlere ait.
Mağdur olan kadınlar, kendilerine yapılan haksızlığın hesabını sormaya ve tazminat talep etmeye çalışıyor. Kanada devleti ve sağlık otoritelerine karşı dava açmak, kamuoyunun bu konuda aydınlatılmasını sağlamak ve bu utanç verici uygulamaya son vermek için ulusal bir strateji oluşturmak istiyorlar.
Kanada’da yerli kadınlara zorla kısırlaştırma uygulaması, görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir skandalı ifade ediyor.
Bu uygulama, yerli kadınların maruz kaldığı sistematik ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin, aynı zamanda Kanada’daki yerli halkların sürekli ayrımcılığının ve marjinalleştirilmesinin bir yansımasıdır. Bu durum, insan haklarına ve yerli halkların haklarına aykırıdır. BM Bildirgesi, bedensel bütünlük, üreme sağlığı ve kültürel özbelirleme hakkını vurgular.
NHY/ AP
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024