İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir uluslararası belge olarak kabul edilmektedir. Ancak Türkiye, 2020 yılında bu sözleşmeden çekilme kararı almıştır.
Bu karar, kadın hakları savunucuları tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştır. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yaşatılması için sokaklara çıkmış, forumlar düzenlemiş, kampanyalar yürütmüştür.
Bu mücadeleden bir kesit de Abbasağa’da yaşanmıştır. 2020 yılının Ağustos ayında, Abbasağa Parkı’nda İstanbul Sözleşmesi’ni savunan bir forum gerçekleştirilmiştir. Forumda konuşan EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ile iki kadın aktivist, sözleşmenin önemini ve kadınların taleplerini dile getirmiştir. Ancak forumun ardından, bu üç kadın hakkında “suç işlemeye alenen tahrik” ve “kamu malına zarar verme” iddiasıyla dava açılmıştır.
Dava, bugün Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştür. Mahkeme heyeti, savcının beraat talebini kabul ederek, üç kadının suçsuz olduğuna hükmetmiştir. Kararın ardından kadınlar ve destekçileri sevinç gözyaşlarına boğulmuştur. Sema Barbaros, “Bu hiç açılmaması gereken bir davaydı. Biz sadece kadınların haklarını savunduk. İstanbul Sözleşmesi bizim hayat hakkımızdır. Bu karar, tüm kadınlar için bir zaferdir” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen kadınlar, mücadeleye devam edeceklerini belirttiler. Kadın örgütleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde büyük bir eylem planladıklarını duyurdular. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, uygulansın” sloganıyla seslerini yükseltmeye devam edecekler.
NHY/ Evrensel
