İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri’nden HDK Operasyonuna Tepki

İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri, Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik düzenlenen operasyon ve gözaltılara ilişkin Kadıköy İskele Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, son dönemde artan baskı ve gözaltı dalgalarının, iktidarın toplumsal muhalefeti sindirme ve dizginsiz sömürü düzenini sürdürme çabasının bir sonucu olduğu vurgulandı.

HDK’ya yönelik operasyon kapsamında 60 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı ve bunlardan 52 sosyalist, gazeteci ve sanatçının gözaltına alındığı hatırlatılan açıklamada, “Tüm Türkiye’de sindirmeye; dizginsiz sömürüyü, sessizce kölece çalışmayı mümkün kılabilmek için elinde tuttuğu tüm baskı aygıtlarını sınırsızca kullanmanın sonuçlarıdır. Her biri birbirinden farklı türlü suçlar öne sürülerek uydurma terör kılıfının ardında boğulmak istenen, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam talebidir.” ifadelerine yer verildi.

Gaziantep’te İşçi Grevi ve Tutuklamalar

Açıklamada, Gaziantep’te Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçilerin, patronların yüzde 25 zam dayatmasına karşı başlattıkları grevler nedeniyle BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklandığı da hatırlatıldı. İşçilerin insanca ücret ve çalışma koşulları talebiyle başlattıkları grevlerin, iktidar tarafından adeta sıkıyönetim ilan edilerek bastırılmaya çalışıldığı belirtildi.

Van’a ikinci kez kayyım atanması ve 11 ayda 11 farklı belediyeye kayyım atanması da eleştirilen konular arasında yer aldı. Açıklamada, “Kürt ve Türk halkının eşitlik, barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesi birdir.” denilerek, halkların ortak mücadelesinin önemine dikkat çekildi.

Baskı Aygıtlarının Sınırsız Kullanımı

Seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesinden sokak röportajları yapan yurttaşlara, haber yapan gazetecilere, siyasi parti temsilcilerinden sendika başkanlarına kadar uzanan gözaltı furyasının, iktidarın ağırlaşan yaşam koşullarına ve yoksulluğa karşı biriken öfkeyi sindirme çabası olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Her biri birbirinden farklı türlü suçlar öne sürülerek uydurma terör kılıfının ardında boğulmak istenen, işçi ve emekçilerin insanca bir yaşam talebidir.” ifadeleri kullanıldı.

“Yasaklar Sizin, Mücadele Bizimdir!”

Açıklama sırasında “Yasaklar sizin, mücadele bizimdir! Birleşe birleşe kazanacağız!” sloganları atıldı. Gözaltına alınanların serbest bırakılması talep edilen açıklama, şu sözlerle sona erdi:

“Önümüzde iki Türkiye gerçeği duruyor: Biri grev yasaklarıyla, gözaltılarla, kumpas operasyonlarıyla gerici ve faşist bir rejimin hüküm sürdüğü, baskı ve sömürü politikalarının amansız biçimde hayata geçirildiği bir Türkiye. Diğeri ise emeğine, alın terine demokratik hak ve özgürlüklere sahip çıkan; ezilen, sömürülen halk kitlelerinin Türkiye’si. Tüm bu baskı ve saldırılar karşısında bugünden birleşmek, yarının Türkiye’sinin hangisi olacağını belirleyecek.”

HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş’tan Sert Eleştiri

Eylemde konuşan HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Her gün yeni bir operasyon, yeni bir gözaltı dalgasıyla yüz yüze kalıyoruz. Sanıyorlar ki, ayrı ayrı operasyonlar yaparak toplumsal muhalefeti zayıflatabiliriz, muhalefeti parçalayabiliriz. Şunu unutmayalım, bugün iktidardan yana olmayan, iktidarı eleştiren, politikalarını benimsemeyen, kendi haklarını isteyen, ekonomik özgürlüklerini savunan herkes bu iktidarın yargısının hedefindedir. Hepimizin birlikte mücadelesi engellenmek isteniyor. Çünkü kendilerinin tek bir derdi var, iktidarlarının geleceği.” dedi.

Sonuç: Baskıya Karşı Birleşik Mücadele

İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri’nin açıklaması, iktidarın artan baskı ve gözaltı politikalarına karşı toplumsal muhalefetin birleşik bir mücadele yürütmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Açıklamada, demokratik hak ve özgürlüklerin savunulması, emekçilerin insanca yaşam taleplerinin karşılanması ve baskı politikalarının püskürtülmesi için herkesin birlikte hareket etmesi çağrısı yapıldı.

Bu tür operasyonların, toplumsal muhalefeti sindirme ve iktidarın sömürü düzenini sürdürme çabası olduğu vurgulanırken, halkların eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin önemi bir kez daha hatırlatıldı.