İmamoğlu’nun ‘Ahmak Davası’ Üzerine Açıklamaları

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Kamuoyunda ‘ahmak davası’ olarak bilinen bu dava, İBB’nin seçilmiş başkanı olarak bana değil, aziz milletimizin iradesine yöneltilmiş açık bir darbe girişimidir” dedi.

İmamoğlu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’ne dilekçeyle başvurarak, kamuoyunda ‘ahmak davası’ olarak bilinen ve şu anda istinaf sürecinde bulunan davaya, duruşmalı olarak katılma talebinde bulundu.

İmamoğlu, dilekçesinde, “Bu cezanın yalnızca şahsımı değil, temsil ettiğim toplumu ve kamu yararını da derinden etkileyecek sonuçları olacaktır. 31 Mart 2024 İstanbul yerel seçimlerinde tercihlerini ortaya koyan 11 milyon seçmenin iradesini geçersiz kılacak olan bu cezaya karşı, mahkemeniz huzurunda doğrudan savunma yapabilmemin, hukuka olduğu kadar, hukukun kaynağı olan milli iradeye de saygının bir gereği olduğuna inanıyorum” ifadesine yer verdi.

İmamoğlu, siyasi faaliyetten yasaklama kararının vatandaşın seçimde ortaya koyduğu iradeyi yok saymak anlamına geleceğini belirterek, “Bu tür kararların sonuçları, ceza verilmek istenen kişiyle sınırlı kalmaz, kalamaz. Kamuoyundaki hakim kanaati ben de paylaşıyor ve bu davanın ülkemizin geleceğini etkileyecek önemde olduğuna inanıyorum. O nedenle, yargılanma sürecinin bütünüyle adil yürütülmesi, sadece benim için değil, tüm ülkemiz için büyük bir önem taşımaktadır” dedi.

İmamoğlu, adliye çıkışında yaştığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kamuoyunda ‘ahmak davası’ olarak bilinen bu dava, İBB’nin seçilmiş başkanı olarak bana değil, aziz milletimizin iradesine yöneltilmiş açık bir darbe girişimidir. Bu dava, kesinlikle hukuki bir dava değil, siyasi bir davadır. Ve açıkçası belli mahfillerde kurgulanmış, ucuz bir siyasi mühendislik içeren bir projedir. 23 sene önce, ‘yasaklara karşıyız’ diyerek yola çıkan iktidar, İstanbul’da üç seçimdir bükemediği bileği, entrikayla kırabilmenin hesabı kitabı içerisindedir. Oturup, nerede hata yaptığını anlamak yerine, nasıl bir yanlış içerisinde olduğunu anlamak yerine, iktidarlarını sürdürmek için, ne yazık ki yargı dahil her enstrümanı kullanmaktan başka hiçbir yol bulamamışlardır. Demokrasi tarihimizi ve büyük bedellerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı hiçe sayan bu dava, siyasi tarihimize sürülmüş ne yazık ki kara bir lekedir.”