İmamoğlu’ndan Yolsuzluk Soruşturmasına Sert Tepki

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Medya AŞ’deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili savcılığa verdiği ifadede suçlamaları kesin bir dille reddetti. Emniyet aşamasında 121 sayfa süren ifadesinin savcılıkta yalnızca iki sayfa olması dikkat çekerken, İmamoğlu sürecin siyasi bir operasyon niteliği taşıdığına işaret etti. Soruşturma kapsamında sabahın erken saatlerinde yüzlerce polis eşliğinde gözaltına alınan belediye çalışanlarına ve kendisine yöneltilen suçlamaların hukuk dışı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Namusuma ve haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanlarla hukuki zeminde mücadele edeceğime yemin ettim” dedi.

İfade Sürecindeki Çelişkiler ve Savcılıktaki Açıklamalar

Soruşturma kapsamında emniyette kapsamlı bir ifade veren İmamoğlu, savcılık aşamasında sadece iki sayfa beyan verdi. Kent uzlaşısı soruşturmasındaki ifadesinin aksine daha kısa bir ifade süreci geçiren İmamoğlu, kendisine gösterilen ve aralarında bulunduğu 99 kişinin fotoğraflarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Benimle çalışan, özel yaşamımda ilişkili olduğum ve siyasi olarak yol arkadaşlığı yaptığım kişilerin bana sorulmasını şahsıma uygun bir soru yöntemi olarak görmüyorum. Fotoğraflarda yer alan kişilerle olan ilişkilerim zaten bilinen ve tespit edilmiş ilişkilerdir.”

“Hukuki Mücadelemi Sonuna Kadar Sürdüreceğim”

İmamoğlu, soruşturmanın yürütülme şekline de tepki göstererek, operasyonun Türkiye’ye büyük bedeller ödettiğini söyledi. Yüzlerce polisin katılımıyla yapılan gözaltılar için, bunun kamuoyunda infial yaratmayı amaçlayan bir hamle olduğunu vurguladı. İmamoğlu, bu sürecin vatandaşları huzursuz ettiğini, siyasi bir itibarsızlaştırma girişimi olduğunu belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak, kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin birçok yolu varken, sabah 6’da yüzlerce polisin baskın düzenleyerek insanları gözaltına alması, kamuoyunda gündem yaratılması ve Türkiye’ye büyük bedeller ödetilmesi kabul edilemez. Bu süreç, insanları mutsuz ve huzursuz hale getirmiştir. Üstelik mübarek Ramazan ayında kul hakkı yenmesi benim ve milletimin ağırına gitmiştir. Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamalara imza atanlarla, bu süreçte raporları düzenleyenlerle, Allah’ın verdiği ömür kadar hukuki mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğime yemin ettim.”

İmamoğlu’nun açıklamaları, soruşturmanın siyasi saiklerle yürütüldüğüne dair tartışmaları yeniden alevlendirirken, muhalefet cephesinden de sürecin hukuki değil, siyasi bir operasyon olduğu yönünde eleştiriler gelmeye devam ediyor.