İmamoğlu’ndan Silivri’den Sert Çıkış: “Mafyanın Bile Kullanmayacağı Yöntemler Kullanılıyor!”

CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden yaptığı dikkat çekici bir sosyal medya paylaşımıyla, yargı süreci üzerinden kurulan baskı ve tehdit mekanizmasına sert tepki gösterdi. “Devletin adalet eli bir şantaj aracına dönüştürülüyor” diyen İmamoğlu, yol arkadaşlarına da seslenerek, “Onurunuzu, evlatlarınızı koruyun; iftiraları ben tek başıma taşırım” mesajı verdi.

Tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart 2025’teki gözaltı operasyonundan bu yana kamuoyuna ilk kez bu kadar kapsamlı ve sert bir açıklamayla seslendi. Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi (@CBAdayOfisi) hesabından yayımlanan açıklamada, yargı mekanizmasının siyasi amaçlar uğruna bir “kumpas” aracına dönüştürüldüğü öne sürüldü.

“Savcılık makamı eliyle yürütülen bu kirli kumpasta; iş insanları, bürokratlarım, yol arkadaşlarım; baskı, tehdit ve şantajla iftiraya zorlanıyor” diyen İmamoğlu, yargının bazı isimler eliyle organize bir baskı aracı haline geldiğini savundu.

“Bu devletin adaleti şantaj aracına dönüştü”

İmamoğlu, açıklamasında cezaevinde yaşanan baskı sürecini şu ifadelerle tarif etti:

“Bir avuç yargı mensubunun hırsı, kini ve siyasi çıkarları uğruna tertemiz insanlar zulüm görüyor. Devletin adalet eli bir şantaj aracına dönüştürülüyor:

‘Seni mahvedeceğiz. Aileni tutuklayacağız. Çoluğundan çocuğundan yıllarca ayrı bırakacağız. Gel, iftira at, kurtul!’

Bu cümleler o karanlık odalarda yankılanıyor. SEGBİS kayıtlarında, kamera görüntülerinde, tanıklıklarda duruyor.”

Bu sözlerle İmamoğlu, kendisiyle ilişkili olan kişilerin sistematik olarak tehditle yönlendirildiğini, itirafçı olmaya zorlandıklarını ifade etti.

“Mert olun, cezamı onaylayın ama masum arkadaşlarımı rahat bırakın”

Açıklamasında daha önce 15 Ocak 2025’te yaptığı bir çağrıyı da hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Mert olun, cezamı onaylayın; ama masum arkadaşlarımı rahat bırakın!”

“Mert değilsiniz! Yol arkadaşlarımı, selam verdiğimiz insanları en değerli kutsalları olan aileleriyle tehdit ediyorsunuz. Mafyanın bile kullanmayacağı yöntemlere başvuruyorsunuz!”

Bu sözlerle İmamoğlu, yargı sürecinin mafyatik yöntemlerle yürütüldüğünü iddia ederek, hedefin yalnızca kendisi değil, çevresindeki herkes olduğunu belirtti.

“O iftiranameleri imzalayın, ben taşırım!”

İmamoğlu’nun açıklamasının en dikkat çekici bölümlerinden biri ise yol arkadaşlarına doğrudan seslendiği bölüm oldu. Burada, özgürlüğü karşılığında onların ailelerinin zarar görmemesini tercih edeceğini açıkça ilan etti:

“Buradan dostlarıma sesleniyorum:

Onurunuzu, haysiyetinizi, ailelerinizi ve evlatlarınızı koruyun.

Gerekirse önünüze konulan o iftiranameleri düzmece olduğunu bilerek imzalayın. Hiçbirinizin çocuğunun geleceği benim özgürlüğümden daha kıymetsiz değil.

Ben o imzaların yükünü tek başıma taşırım.”

“Bu kirli düzene boyun eğmeyeceğim”

Silivri’den yaptığı paylaşımın son bölümünde ise İmamoğlu, siyasi mücadelesinden geri adım atmayacağının altını çizdi:

“Biz bu yola milletin kaderini omuzlamak ve taşımak üzere çıktık. Kendi kaderimiz ne ki?

Bu omuzlar, bir evladın gözyaşı uğruna susturulan herkesin kaderini taşımaya hazırdır.

Hiç üzülmeyin. Ama bu kirli düzene boyun eğmeyeceğimi de kimse unutmasın!”

İmamoğlu, mesajını umut ve direniş çağrısıyla tamamladı:

“Bu karanlık elbet bitecek. Yeniden aydınlığa ulaşacağız. O gün geldiğinde, sadece adalet değil, onur, şeref ve haysiyet kazanacak.”

Ne Olmuştu

Ekrem İmamoğlu, 19 Mart sabahı evine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınmış, 23 Mart’ta “suç örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konmuştu. Hakkında ileri sürülen iddialar, gizli tanık ifadelerine dayanmakta; henüz kamuoyuna açıklanmış bir delil ortaya konmuş değil. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu süreci “siyasi darbe” olarak nitelendirmiş ve “İmamoğlu’na Özgürlük” mitingleri düzenlemişti.

İmamoğlu’nun bugün yaptığı bu açıklama, muhalefet çevreleri tarafından büyük ilgiyle karşılanırken, önümüzdeki günlerde yargı bağımsızlığı ve adalet sistemi üzerindeki tartışmaların daha da büyümesi bekleniyor.