Gre Fılla Höyüğü’nde 3 bin eser gün yüzüne çıkarıldı

Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse’nin bilimsel danışmanlığında yürütülen, Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesindeki Gre Fılla Höyüğü’ndeki kazı çalışmaları tamamlandı. Ökse, Göbeklitepe ile aynı döneme ait izler taşıyan höyükten 3 bin 233 eserin çıkarılıp korumaya alındığını söyledi.

Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesine bağlı Ambar Mahallesi’nde ortaya çıkarılan ve Göbeklitepe ile aynı döneme ait izler taşıyan 11 bin yıllık Gre Fılla Höyüğü’ndeki kazı çalışmaları tamamlandı.

Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse’nin bilimsel danışmanlığında 2018 yılında başlatılan çalışmalarla 3 bin 233 eser gün yüzüne çıkarıldı.

Bölgede yapılacak baraj nedeniyle sulara gömülen höyükten çıkarılan eserler, Diyarbakır Müze Müdürlüğü tarafından korumaya alındı.

Prof. Dr. Ayşe Tuba Ökse, “Gre Fılla günümüzden 10 bin 500 yıl önce kullanılmaya başlanmış. ‘Kendale Hecela’ olarak adlandırılan ikinci höyük ise M.Ö. 7’nci binde kullanılmaya başlanmış. 2 höyükte de 2018-2022 arasında kurtarma kazıları yürüttük. Ekibimiz hâlâ orada, kazılar bitti. Suların yükselmesi nedeniyle sonlandırdık. Şu anda malzeme çalışması yapıyoruz. Çok hızlı ve uzun soluklu bir çalışma yaptığımız için 2-3 yıl daha malzeme çalışmasını sürdürmek zorundayız” dedi.

“Eserler Diyarbakır Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi”

Gre Fılla’da gün yüzüne çıkarılan malzeme sayısının 3 bin 233 adet olduğunu belirten Prof. Dr. Ökse, şöyle devam etti:

“Bu eserler Diyarbakır Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi. Bunların büyük bir kısmı bizim sürtme taş aletler dediğimiz daha çok havan, öğütme taşı, oluklu taş gibi eserlerden oluşuyor. İkinci büyük bir bölümü ise yontma taş aletlerinden oluşuyor, çakmak taşı gibi eserler. Hayvan kemiğinden üretilmiş delici eserlerle de karşılaşıyoruz. Bütün bunlar içerisinde kabartmalar, heykeller ve bezemeli aletler de var. Örneğin bir kemik aleti üzerinde bir yılan kabartması oluyor ya da oluklu taşlar dediğimiz kemik aletlerinin biçimlendirildiği taşların üzerinde yılan kabartmaları bulunuyor. Bu eserler ile de çok karşılaştık. 3 tane heykelimiz var, çukur yapı içerisinde 2 domuz ve 1 tane de insan heykelimiz var.”

“Bizim yapmak istediğimiz en önemli şeylerden biri de bu yuvarlak çukur yapıların korunması. Diyarbakır Cezaevi, müze kampüsüne dönüştürülecek ve açık alanına bunun taşınması planlanıyor. Ne zaman hayata geçirilir? O artık bakanlığın programlaması ile ortaya çıkacak bir şey.”

Gre Fılla Höyüğü’nün Neolitik dönemden kalan yerleşim alanı olduğunu anlatan Prof. Dr. Ökse, “Göbeklitepe ile çağdaş, buranın aynı dönemde kullanılmış olduğunu biliyoruz. Burası, Göbeklitepe’de açığa çıkmış olan yuvarlak yapıların benzerlerine sahip. Her birinin içerisinde 4 adet yüksek paye var, bunların çatıyı taşıyan 2-3 metre kadar derinlikleri var. Çapları da 8 ile 10 metre arasında değişiyor. Burada ortalama 25 kişi oturabiliyor. Bölge bazında buraya en eski yerleşimler diyebiliriz” ifadelerini kullandı. (DHA)