Anadolu rock müziğinin öncü isimlerinden Cem Karaca’nın hayatı, Yüksel Aksu’nun yönetmenliğinde beyaz perdeye taşındı. Karaca’nın oğlu Emrah Karaca’nın danışmanlığını üstlendiği film, sanatçının çarpıcı yaşam öyküsüyle birlikte Türkiye’nin 1960’lardan 2000’lerin başına uzanan politik, sosyal ve kültürel portresini de yansıtıyor.
Film, Cem Karaca’nın çocukluğundan başlayarak, müzik kariyeri boyunca yaşadığı zorluklar ve mücadelelerle dolu hayatını anlatıyor. Karaca, tiyatro yönetmeni babası Mehmet Bey’in isteği üzerine diplomat olmak için eğitim almaya başlar. Ancak, müzik tutkusu onu bu yoldan uzaklaştırır ve garden partilerde dönemin popüler ecnebi parçalarını söylemeye başlar.
Babası, Türkiye’nin İstanbul’dan ibaret olmadığını, Anadolu’yu, oradaki yoksulluğu, garibanlığı, kimsesizliği görmesi gerektiğini söyler. Hatta, onu caydırmak için asker kaçağı olduğunu ihbar eder. Karaca, askerlikte halk müziğini keşfeder ve müziğinin özü bu topraklara ait ama beynelmilel olsun diyerek yola çıkar.
Karaca, 1960’lı yıllarda müzik kariyerine başlar ve kısa sürede Anadolu rock müziğinin en önemli isimlerinden biri haline gelir. “Namus Belası”, “Tamirci Çırağı”, “1 Mayıs”, “Obur Dünya”, “Ceviz Ağacı”, “Bindik Bir Alamete Gidiyoz Kıyamete”, “Yoksulluk Kader Olamaz” gibi şarkıları, dönemin toplumsal ve siyasi sorunlarına ışık tutar.
Karaca’nın müziği, Türkiye’nin siyasi atmosferinde de önemli bir rol oynar. 1970’li yıllarda, dönemin sol hareketleri tarafından sahiplenilen Karaca, “1 Mayıs” plağıyla komünist olarak suçlanır ve hakkında 400 dava açılır. Bu baskılar sonucunda Karaca, 1979 yılında Almanya’ya göç etmek zorunda kalır.
Karaca, Almanya’da da müzik kariyerine devam eder. Ancak, vatan hasreti onu Türkiye’ye geri dönmeye zorlar. 1987 yılında Türkiye’ye dönen Karaca, müzik kariyerine kaldığı yerden devam eder. 2004 yılında hayatını kaybedene kadar, Anadolu rock müziğinin en önemli isimlerinden biri olarak anılmaya devam eder.
Filmin Değerlendirmesi
Cem Karaca’nın Gözyaşları, usta sanatçının yaşamını ve müziğini başarılı bir şekilde yansıtan bir film. Film, Karaca’nın çocukluğundan başlayarak, müzik kariyeri boyunca yaşadığı zorluklar ve mücadelelerle dolu hayatını çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
Filmin oyuncu kadrosu da başarılı bir performans sergiliyor. İsmail Hacıoğlu, Cem Karaca rolüyle oldukça etkileyici. Yasemin Yalçın ve Fikret Kuşkan da Karaca’nın ailesini canlandırarak filmin duygusal atmosferine katkıda bulunuyorlar.
Filmin teknik açıdan da başarılı olduğunu söylemek mümkün. Görüntüler, müzik ve kostümler, dönemin atmosferini başarıyla yansıtıyor.
Film, Karaca’nın yaşamını ve müziğini merak edenler için mutlaka izlenmeyi hak ediyor.