Bir Balonun Taşıdığı Umut: Ali Asaf’ın Zaferi, Sancaktepe’de Halkın Şenliğine Dönüştü

Bir baba, bir çocuğun zaferi ve halkın vicdanı… Sancaktepe’de bugün yalnızca balonlar değil, umudun kendisi gökyüzüne yükseldi.

Kanseri yenen 4 yaşındaki Ali Asaf için İstanbul Sancaktepe’de düzenlenen kutlama, çağrısı basit ama etkisi büyük bir sosyal medya mesajıyla başladı. “Oğlum kanseri yendi, balon uçurmak istiyor. Gelir misiniz?” Bu birkaç cümle, dijital ekranlardan taşarak bir halk hareketine dönüştü. İnsanlar balonlarla, bayraklarla, konvoylarla meydanı doldurdu. O gün, bir çocuğun direnişi kolektif bir sevince, bir ailenin sevinci ortak bir haykırışa dönüştü: “Yaşamak, birlikte güzeldir!”

Sessiz Bir Çığlık: “Fazla çevremiz yok”

Ali Asaf’ın babası Samet Demir’in sesi, aslında milyonlarca insanın sesi. Fazla çevresi olmayan ama sesini duyurmak isteyen herkesin. Bu ülkede yalnız bırakılan, sağlık sistemiyle boğuşan, zenginlerin hastane katlarını kapattığı bir düzende çocuğunun yaşama tutunmasına tanıklık eden bir baba sadece biraz eşlik istemişti. Sosyal medyada yaptığı çağrı, belki de bu toprakların hâlâ kaybetmediği vicdanına dokundu.

Sancaktepe Meydan Parkı’nda yaşananlar, herhangi bir etkinlik değildi. Orası bir meydan olmaktan çıkıp bir toplumun aynasına dönüştü. İnsanlar sadece balon uçurmadı; hastanelerde sıraya giren çocukları, yalnız savaşan aileleri, yoksulluğun sessizliğinde kaybolan nice Ali Asaf’ı düşündü. Kutlamaya katılan binlerce yurttaş, bu ülkede hâlâ umudu olanların, umudu örgütleyebileceğini gösterdi.

Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin’in desteği, halkın çağrısını sahiplenme adına sembolik bir adım olsa da organizasyonun gerçek sahibi halkın kendisiydi. Bu etkinliği ne belediyeler düzenledi, ne vakıflar. Etkinlik, sosyal medyada yankılanan bir vicdan çağrısıyla örgütlendi. Bu bile, “örgütlülük” kelimesinden korkutulan bir toplum için unutulmaz bir ders niteliğindeydi.

Bir balon ne taşır?

Gökyüzüne yükselen her balon, sadece bir çocuğun zaferini değil; sistemin görmezden geldiği, yalnızlaştırdığı hayatları da taşıdı. Ali Asaf’ın zaferi bireysel bir başarı gibi görünse de, arkasında sağlık sistemine, yoksulluğa, çaresizliğe direnen binlerce ailenin sesi vardı.

Ali Asaf gülümsedi, babası gözyaşı döktü, binlerce insan bir anlığına kendini o çocukta buldu. O gün Sancaktepe’de yalnızca balonlar değil, dayanışmanın ve insanlığın en sade hali havalandı.

Ve biz sorduk: Belki bir çocuğun zaferini kutlamak için toplanıyoruz ama neden böyle bir zafer, bu kadar zor kazanılıyor?