Beştaş: Suikasti Bağdat Büyükelçi Sahiplendi mi?

Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Ali Rıza Güney’in açıklamalarına Meclis’ten tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Nasıl bir akıl tutulması bu kadar korkunç bir suçu itiraf etmek. Gerçeklikten kopmuş durumdalar” dedi. 

Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve akademisyen Nagihan Akarsel’in katledilmesine dair de konuşan Beştaş: “Genç bir kadın bir gazeteci, akademisyen ömrünü kadın mücadelesine adanmış bir akademisyen bir suikasta uğradı katledildi. Niye Türkiye’yi ilgilendiriyor? Çünkü Türkiye vatandaşı burada yaşadı. Gazetecilik yaptı. Hangi sebeplerle oraya gitti, elimde bir dosya yok. Ama Türkiye vatandaşı olduğu ve buradan gittiği sabit. Daha önce Paris’te 3 Kürt kadın siyasetçi katledildi Türkiye vatandaşı. Bunun MİT bağlantısına dair ses kayıtları çıktı. Bir sürü, çarşaf çarşaf bilgi çıktı Türkiye ile ilgili. Türkiye de soruşturma açtı. Ankara’da Cumhuriyet Başsavcılığında gizliliği devam eden bir soruşturma dosyası Ankara’da bulunuyor. 10 yıldır bir gelişme yok, açıklama yok. Diğeri Mehmet Zeki Çelebi yine Süleymaniye’de katledildi silahlı saldırı sonucu. Orada da ses kayıtları ortaya çıktı ve MİT bağlantısı olduğu iddia ediliyor. Bu bağlantıları yan yana getirmenizi rica ediyorum. Bunların hepsi suikast hepsi siyasi cinayet bunu sadece biz söylemiyoruz. Bunu Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Ali Rıza Güney söylüyor. Nasıl bir akıl tutulması bu kadar korkunç bir suçu itiraf etmek. Gerçeklikten kopmuş durumdalar.

Suikasti Bağdat Büyükelçi Sahiplendi mi?

Ali Rıza Güney, ‘Operasyonları sınır gözetmeksizin yaparız’ diyor. ‘PKK odaklı ve PKK ile iltisaklı olan odaklar hedeftir’ diyor. ‘Türkiye devleti adına cinayet işliyoruz’ diyor. ‘Ben dışarıda dünyanın neresinde olursa olsun insan öldürüyorum’ diyor. Bunu savunuyor değil mi ben yanlış yorumlamıyorum. Bu itiraftır aynı zamanda tehdittir, aynı zamanda yasadışıdır, aynı zamanda uluslararası hukuk ilkelerini yerle bir etmektir. Bu suikastı büyükelçi açıklaması ile sahiplendi mi? Soruyorum kendisine buradan. Hangi bilgilere sahiptir bu cinayeti kim işleri hangi bağlantılarla işledi büyükelçinin buradaki payı nedir? Bu konuda açıklama yok. Komşu ülkelerin topraklarını cinayet işleyecek saha olarak arka bahçe olarak görüyorlar. Dışişleri Bakanı konuşmadı, büyükelçide acaba bir izah istedi mi bu cinayeti sahiplenmesi konusunda? Yoksa bakanlığın da mı bilgisi var? Mevlit Çavuşoğlu’na soruyoruz.

Elinizde suikast listesi mi var?

Büyükelçinin bir kadın akademisyenin bir eski gazetecinin öldürülmesi sahiplenen bir yerden konuşmasına dair acil bir açıklama istiyoruz. Öldürme meselesine gelince devletler yargı olmadan insan öldüremezler. Yargı kararı olmadan. Devletlerin öldürmesinin tek bir meşru alanı vardır.  İdam cezası olan ülkelerde mahkemeler idam cezası verir. Hukuk içinde uygulanır. Türkiye’de idam cezası yok. AİHS ek protokollerine göre o artık kabul edilmiyor. Peki nedir? Diyelim ki merhum Akarsel ya da başka biri, Türkiye dışında Türkiye ne yapacak? Kendisine karşı suç işlendiğini düşünüyorsa, iade isteyecek. Bunun yolları var. Soruşturma açacak, dava açacak. Bütün bu hukuksuzluğa rağmen bunun söylüyorum. Türkiye’de herkes terörist ilan ediliyor. Muhalifseniz teröristsiniz, iktidardan yanaysanız makbulsünüz. Bu açıklama derhal izah gerektiren bir açıklamadır. Soruyorum, daha kaç kişiyi öldüreceksiniz. Çiller’in elinde olduğu gibi suikast listesi mi var elinizde? Nagihan Akarsel cinayeti, büyükelçinin açıklamasına göre bir yargısız infazdır. Adaletin ve hukukun olduğu devletler suikast yapmaz yargılar. Bu devlet olmanın gereğidir. Diğeri de 90’ların faili belli cinayetleri şimdi AKP-MHP eliyle devam ettiriliyor. Bu uluslararası ceza mahkemesi statüsüne göre uluslararası bir suçtur ve yargılanmayı gerektirir. Eskiden OHAL valileri vardı cinayetleri sahiplenen şimdi büyükelçiler OHAL valilerin yerini aldı. Bu cinayetin de takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz.