Fazla kiloları kaybetmek ve kilo kaybını koruyabilmek, sağlıklı bir yaşam için önemli. Peki ya fazla kilolu kişiler? Birçok araştırmaya göre aşırı olmayan fazla kilo, sağlık için yararlı olabilir.
Birçok araştırma, obezite çelişkisi adı verilen bir olguyu ortaya koyuyor. Yani biraz fazla kilolu olmak, mutlaka sağlıksızlık anlamına gelmiyor. Araştırmalar şimdiye kadar biraz kilolu olmanın yaşam süresini bazı açılardan uzatabileceği ya da en azından kısaltmayacağını gösteriyordu.
Merkezi Georgia eyaletinin Atlanta kentinde bulunan Amerika Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi’nin Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi’nde yapılan bir araştırma, 2013’te, biraz kilolu olmanın kişinin ölüm riskini azaltmada rol oynadığı sonucuna varmıştı. Araştırma, 2 milyon 900 bin kişi üzerinde yapılan 97 ayrı çalışmanın verilerini inceleyerek bu sonuca varmıştı.
Uzmanlar, aşırı kilolu olmanın ölüm riskini ciddi ölçüde yükselttiği sonucuna varsa da hafif kilolu kişilerin ölüm riskinin, normal kilodaki kişilerden yüzde 5 oranında daha az olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre hafif kilolu kişiler, hayatta kalma açısından daha büyük avantaja sahip.
Ancak Boston Üniversitesi Kamu Sağlığı Fakültesi’nden Profesör Andrew Stokes ve ekibinin yaptığı yeni bir araştırma, bu çelişkiye ters düşen bulgular elde etti.
Andrew Stokes, daha önce yapılan araştırmaların hatalı olduğunu, çünkü kişilerin yaşam süreleri içindeki ağırlıklarının tarihçesinin dikkate alınmadığını öne sürüyor.
Uzman, beden ağırlığı ve bunun ölüm riskiyle ilişkisi üzerine yapılan araştırmaların çoğunun tek bir kilo ölçümünü dikkate aldığını vurguluyor. Bu araştırmalar ayrıca gayet normal aralıklarda seyredebilecek kan şekeri, kolesterol ve tansiyon ölçülerini de hesaba katıyor. Daha kilolu kişilerin ölüm oranları, normal kilodaki kişilerin ölüm oranlarıyla kıyaslanıyor.
Andrew Stokes, araştırma sırasında kilolu kişilerle karşılaştırılan bazı daha zayıf kişilerin daha sonra ölümlerine yol açacak hastalıklar geçirdiğine dikkat çekiyor.
Stokes’a göre daha güvenilir bir yaklaşım mümkün. Uzman ve ekibi, 16 yıl boyunca üç ayrı araştırma kapsamında 225 bin katılımcının sağlık durumunu izledi. Daha sonra ise on-on iki yıllık süre içinde yaşamını yitiren kişilerin durumlarını dikkate alındı.
Uzmanlar, beden kitle endeksi ölçüsüne göre obez ya da aşırı kilolu olarak tanımlanan kişilerin kalp-damar hastalıkları, kanser ve solunum rahatsızlıkları dahil her türlü ölüm nedeni açısından yüksek risk grubuna girdiğini ortaya çıkardı.
Profesör Stokes, en yüksek ölüm riskinin, hastalık nedeniyle ani olarak ve çabalamadan ciddi ölçüde kilo kaybettikten sonra normal kategoriye giren kişiler arasında görüldüğünü söylüyor.
Stokes, ”Yaşam sürelerinin sonuna yaklaşan kişiler, hastalıkları nedeniyle kilo kaybeder. Normal kilolu bazı kişiler aslında sağlıklı oldukları için değil, kalp hastalığı ya da kanser gibi hastalıklar nedeniyle aşırı kilo keybettikleri için bu seviyedeler” diyor.
Yeni araştırmayı yapan uzmanlara göre sağlıklı olmanın anahtarı, uzun vadede kilo vermek ve bunu koruyabilmek.
Stokes, kilolu olmanın aslında sağlığa yararlı olduğunu öne süren araştırmaların kamuoyuna zarar verecek mesajlar içermesinden kaygı duyduğunu söylüyor.
Stokes, ”Bu mesajlar kişileri kilo verme konusunda tembelliğe itebilir. Bu araştırmanın amacı, kilo almanın önüne geçmenin önemli olduğunu, hafif kilolu olmanın bile sağlığa zarar verebileceğini göstermek. Kişi yaşamı boyunca istikrarlı olarak sağlıklı kilosunu korumalı” diyor.
Stokes, dünya nüfusunun dörtte birinden fazlasının aşırı kilolu olduğunu, bu durumun, şekerli meşrubatlar ve işlenmiş gıdaların giderek daha yaygın tüketilmeye başlandığı düşük ve orta gelirli ülkelerde de ciddi bir sorun haline gelmeye başladığını belirtiyor.
Bu gıdalar, şeker hastalığı gibi kronik sağlık sorunlarına yol açıyor. Andrew Stokes bu nedenle kişilerin bu gibi gıdaları tüketmenin sonucu olarak kilo almalarının, uzun vadede sağlıklı yaşamın reçetesi olacağı gibi bir yanılgıya kapılmamaları gerektiği uyarısında bulunuyor.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024