2025 yılı için asgari ücret, 22 bin 104 TL olarak açıklandı. Ancak bu karar, tartışmalı bir şekilde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun devre dışı bırakılmasıyla alındı. BirGün Gazetesi yazarı Aziz Çelik’in kaleme aldığı köşe yazısında, bu süreçte uluslararası sermaye çevrelerinin taleplerinin belirleyici olduğu ve hükümetin, işçilerin haklarını korumak yerine büyük sermayenin çıkarlarına hizmet ettiği iddia ediliyor.
Aziz Çelik, hükümetin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu etkisiz hale getirerek, asgari ücreti doğrudan belirlediğini ifade ediyor. Üstelik süreçte işçilerin temsilcisi olan Türk-İş’e bile bilgi verilmeden kararın gece yarısı açıklandığını belirtiyor. Bu durum, hem işçilerin haklarının görmezden gelindiği hem de demokratik bir müzakere sürecinin işletilmediği anlamına geliyor.
Enflasyona Karşı İşçiler Ezildi
2025 için belirlenen yüzde 30’luk zam, resmi enflasyon oranının çok altında kaldı. Aziz Çelik’e göre, asgari ücrete yapılan zam, çalışanların yaşam standartlarını daha da düşürecek. Yıllık enflasyonun yüzde 46 olması beklenirken, 22 bin TL’lik ücret şubat ayı itibarıyla açlık sınırının altında kalacak. Yazar, bu kararı, hükümetin “sermaye dostu-emek düşmanı” ekonomi politikasının devamı olarak değerlendiriyor.
Yazıda, asgari ücretin IMF ve uluslararası finans çevrelerinin talepleri doğrultusunda belirlendiği öne sürülüyor. Bloomberg ve Standard & Poor’s gibi kaynakların hükümete düşük zam tavsiyelerinde bulunduğu belirtiliyor. Aziz Çelik, bu durumu Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını kaybettiğinin bir göstergesi olarak nitelendiriyor ve “yerli ve milli” söyleminin gerçeklerle örtüşmediğini vurguluyor.
Aziz Çelik, mevcut asgari ücretin kabul edilemez olduğunu ve derhal revize edilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, asgari ücretin hükümet ve sermayenin keyfi kararlarından çıkarılarak toplu pazarlık sürecine dahil edilmesini talep ediyor. Sendikaların ve toplu iş sözleşmelerinin etkin olduğu bir düzenin oluşturulması gerektiğini ifade ediyor.
