Çorum – 1980 yılında yaşanan Çorum Katliamı’nda hayatını kaybeden Ahmet Doğan, katliamın 45. yılında memleketi Eşençay Köyü’ndeki mezarı başında anıldı. Çorum Emek ve Demokrasi Platformu’nun düzenlediği anma törenine platform bileşenlerinin yanı sıra insan hakları savunucuları ve Doğan’ın yakınları da katıldı. Evrensel Gazetesi’nden Hasan Can Bilici’nin haberine göre, yapılan açıklamalarda adalet ve yüzleşme çağrıları yinelendi; toplumsal barışın geçmişle hesaplaşmadan sağlanamayacağı vurgulandı.
Katılımcılar ellerinde karanfillerle Doğan’ın mezarı başında bir araya geldi. Burada yapılan basın açıklamasında, yıllardır sürdürülen hukuk ve adalet taleplerinin karşılıksız bırakıldığı ifade edildi. Platform adına yapılan açıklamada, “Katliamlar unutturulmak isteniyor ama biz unutmuyoruz” denildi. Maraş, Sivas, Gazi gibi katliamlarla birlikte Çorum’un da anılmadan geçilemeyeceği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, “Bugün Silivri zindanında rehin alınan Ekrem İmamoğlu, Edirne Cezaevi’ndeki Selahattin Demirtaş ve diğer siyasi mahkûmlar için adalet istemeden Çorum katliamında kaybettiklerimiz için adalet talep edemeyiz” denilerek, güncel siyasi gelişmelere de dikkat çekildi.
Platform, 45 yıldır iki temel talep dile getirdiklerini vurguladı: “Çorum Katliamı, insanlığa karşı suçtur. Katliam dosyaları resen yeniden açılsın, sorumlular yargılansın. Ve kentin meydanına bu utancın unutulmaması için bir Barış Anıtı dikilsin.”
Katliamın 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak amacıyla planlı biçimde örgütlendiği ifade edilen açıklamada, suçun yalnızca sivil faşistlere değil, onları kullanan 12 Eylül cuntasına ait olduğu belirtildi: “12 Eylül generalleri, Cumhuriyet’in sosyal ve kamusal kazanımlarını ortadan kaldırmak için harekete geçti. Darbenin ardından Özal’la başlayan, Demirel ve Erdoğan’la devam eden süreçte tüm devlet kuruluşları özelleştirildi, halkın zenginlikleri sermayeye peşkeş çekildi, bilimsel eğitim tasfiye edildi.”
Açıklamada, Çorum’daki katliamın “Alevi-Sünni çatışması” olarak gösterilmesinin bir manipülasyon olduğu vurgulandı. Faillerin çoğunun yoksul insanlar olduğu, devletin bu yoksulları kullandığı dile getirildi. “Tarihsel hafızayı diri tutmak zorundayız” diyen platform temsilcileri, “Unutursak lanet olsun, unutursak kanımız kurusun” ifadeleriyle anmanın anlamını net bir şekilde ortaya koydu.
Son olarak, 27 Haziran’da düzenlenecek panel ve 3 Temmuz’da yapılacak basın açıklamasına tüm yurttaşlar davet edildi.
- NHY/ Evrensel Gazetesi
- Hazine’den Kötü Karne: Bütçe Haziran’da 330 Milyar TL Açık Verdi, 6 Aylık Açık 1 Trilyona Dayandı - 16 Temmuz 2025
- BES: Yoksulluk Sınırı 85 Bin 969 TL’ye, Açlık Sınırı 35 Bin 712 TL’ye, Yükseldi - 16 Temmuz 2025
- İsrail, Süveyda’daki Çatışmalar Sonrası Şam’da Genelkurmay Karargahını Vurdu - 16 Temmuz 2025