Afgan kadınlar: Taliban değişmedi

Kabil’de kontrolü ele geçiren Taliban, kadınlarla ilgili ılımlı mesajlar veriyor. Ancak çok sayıda Afgan, Kabil’den önce girdiÄŸi kentlerde kadınları baskı altına alan Taliban’ın eski zihniyetinin deÄŸiÅŸmediÄŸini söylüyor.

Taliban’ın Afganistan’ın baÅŸkenti Kabil’i ve dolayısıyla ülkenin yönetimini ele geçirmesinden sonra verdiÄŸi ilk mesajların ılımlı olduÄŸu dikkat çekiyor. Pek çok uzman ise “Taliban’ın bu tutumu yanıltmasın” diye uyarıyor. En geç uluslararası güçlerin tamamen çekilmesi ve dikkatlerin Afganistan’dan baÅŸka yere veya konulara yönelmesiyle Taliban’ın Ä°slamî bir toplum hedefini radikal biçimde hayata geçireceÄŸi görüşü hakim.

1990’lara dönüş

Dünyanın en büyük Afgan medya kuruluÅŸu olan Moby Grubu’nun BaÅŸkanı Saad Mohseni, DW’ye verdiÄŸi demeçte, “Taliban 2.0, önceki Taliban’ın aynısı, milim deÄŸiÅŸmedi” diyor. Saad Mohseni, “Kız çocukları ve kadınlar yeniden 1990’larda olduÄŸu gibi yaÅŸamak zorunda” deÄŸerlendirmesini yapıyor.

Afganistan’da 90’lı yılların baÅŸlarında kurulan Taliban 1996’da ülkeyi büyük ölçüde kontrolü altına almış, 2001’de Amerika BirleÅŸik Devletleri’nin Kalıcı Özgürlük Operasyonu (Enduring Freedom) ile iktidarına son verilmiÅŸti. Taliban yönetiminde kadınlar sadece burkayla bir erkeÄŸin refakatinde sokaÄŸa çıkabiliyordu. Kız çocuklarının okula gitmesine de izin verilmiyordu.

Afgan medya ÅŸirketi sahibi Saad Mohseni, ÅŸimdi de ülkeyi o zamanki koÅŸulların beklediÄŸini söylüyor: “Kadınların çalışmasına izin verilmeyecek, yanında bir erkek bulunmadan hastaneye gitmesine dahi müsade edilmeyecek.”

Kadınlar zorla evlendirmelerden bahsediyor

Taliban’ın kontrolü son haftalarda ele geçirdiÄŸi bölgelerdeki kadınların aktardığına göre ise oralarda kadınların durumunda çoktan eskiye dönüş söz konusu. Kabil’den bir kız öğrenci yaÅŸadıklarını DW’ye “Ben okumak istiyorum, ama Taliban okula gitmemize izin vermiyor” diye aktarıyor. Kız öğrenci Taliban’ın AÄŸustos ayı başında kontrolü ele geçirdiÄŸi Tahar’dan ailesiyle beraber Kabil’e zor kaçmış.

Kandahar’da ise bir bankada çalışan dokuz kadın, Taliban tarafından zorla evlerine götürülmüş ve evlerinde kalmaları, onların bankadaki görevini erkek akrabalarının üstleneceÄŸi söylenmiÅŸ.

Kabil’de DW’ye konuÅŸan bir kadın ise memleketine Taliban girince camilere girip konuÅŸtuklarını, dul ve bekar kadınlarla evleneceklerini açıkladıklarını aktarıyor ve bu nedenle de baÅŸkent Kabil’e kaçtığını ifade ediyor.

BileÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de Twitter’dan yaptığı bir paylaşımında en korkunç ve iç yakıcı olanın kadın ve kız çocuklarının mücadele ile saÄŸladıkları kazanımların ellerinden alınması olduÄŸunu yazdı.

Toplu cezalandırmalar

Taliban, kendi emirlerinin ihlali halinde en sert cezalandırma yöntemlerine baÅŸvuruyor. 1990’larda örneÄŸin kadınlar cezaevine atıldı, iÅŸkence edildi ve hatta öldürüldü. Kadınların kırbaçlanması veya cezalarının meydanlarda infazı gibi cezalandırmalar kamuya açık ÅŸekilde yapıldı. Kadın hakları savunucuları, o zaman yaÅŸanan bu tür olayların tekrarından korkuyor. Her ÅŸeyden önce de kadın hakları için mücadele edenler ile bu haklarını kullanmak isteyen kadınlar için tehlikenin büyük olduÄŸunu aktarıyor.

Gazeteci ve insan hakları savunucusu Mariam Atahi de geçen hafta DW’ye verdiÄŸi demeçte, Taliban’ın Kabil’e girmesi halinde öldürülebileceÄŸinden korktuÄŸunu söylemiÅŸti.

Kabil’deki Amerikan Ãœniversitesi’nin Kriz ve Çatışma AraÅŸtırmaları Bölümü Öğretim Ãœyesi Victoria Fontan da kız öğrencilerinin gelecekleri konusunda çok endiÅŸeli olduÄŸunu ve toplumun bir parçası olarak hayatlarını sürdüremeyeceklerinden korktuklarını aktarmıştı.

Kabil’deki gerilim daha da tırmanıyor

Taliban’ın Kabil’i de ele geçirmesinden bu yana, daha önce DW için görüşüne baÅŸvurduÄŸumuz gazeteci ve insan hakları savunucusu Mariam Atahi’den haber alınamıyor. Amerikan Ãœniversitesi Öğretim Ãœyesi, Fransız vatandaşı Victoria Fontan ise dün en son ulaşıldığında ülkesine tahliyesi için Fransız ÅŸirketi GardaWorld’un kurduÄŸu merkezde bekliyor, güvenli koÅŸullar saÄŸlanması halinde havalimanına nakledilmeyi bekliyordu.

Fonton’un son söyleÅŸideki sözleri ise şöyle oldu: “Ben de zaten mümkün olduÄŸunca Kabil’de kalıp Taliban ile kız öğrencilerimin güvenliÄŸi için buradaki müzakerelere katılmak, güvenliklerinden iyice emin olmak istiyorum. Hilafet kurulması Afgan kadınlar için inanılmaz bir geri adım olacak. Büyük çoÄŸunluÄŸu ise öldürülmekten korkuyor.”

DW, Jan Walter, Ghazanfar Adeli, Wesly Dockery