Açlık 27 Bin, Yoksulluk 93 Bin TL: Asgari Ücretli İçin Yaşamak Artık İmkânsız

DİSK/Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin (BİSAM) Ekim 2025 raporuna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 26 bin 925 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 93 bin 135 TL’ye ulaştı. Asgari ücretin 17 bin TL olduğu Türkiye’de, milyonlarca emekçi için “çalışmak” artık yoksulluğun içinden çıkamamak anlamına geliyor.

Geçim Krizi Derinleşiyor: Her Gün Yeni Bir Yoksulluk Eşiği

Türkiye’de yüksek enflasyon ve durmayan fiyat artışları, hane halkı bütçesini her geçen ay daha da daraltıyor.
BİSAM’ın Ekim 2025 dönemine ait “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Raporu”, ülkedeki geçim krizinin ulaştığı boyutu gözler önüne seriyor.
Rapora göre dört kişilik bir ailenin yalnızca sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için aylık 26 bin 925 TL harcaması gerekiyor.
Barınma, eğitim, sağlık, ulaşım, ısınma ve kültürel harcamalar da eklendiğinde yoksulluk sınırı 93 bin 135 TL’ye yükseliyor.

Bu rakam, asgari ücretin yaklaşık 5,5 katına denk geliyor. Yani bir ailenin yoksulluk sınırının altına düşmemesi için iki değil, beş asgari ücret kazanması gerekiyor.

Sağlıklı Beslenmek Artık Lüks

BİSAM’ın raporu, temel beslenme hakkının dahi erişilemez hale geldiğini gösteriyor.
Aile fertlerinin yaş ve cinsiyetlerine göre yapılan hesaplamalara göre:

  • Yetişkin bir erkeğin aylık gıda ihtiyacı 7 bin 528 TL,
  • Yetişkin bir kadının 7 bin 147 TL,
  • 15–18 yaş grubundaki bir gencin 7 bin 518 TL,
  • 4–6 yaş arası bir çocuğun ise 4 bin 733 TL.

Bu rakamlar, yalnızca sağlıklı kalabilmek için gereken minimum gıda harcamaları.
Yani bir ailenin mutfağında et, süt, sebze, meyve eksilmeden yaşayabilmesi için 27 bin liraya yakın bir bütçe gerekiyor — bu da birçok hanenin hayal bile edemediği bir düzey.

Tek Başına Yaşamak 43 Bin Lira

Rapora göre tek başına yaşayan bir kişinin aylık geçim maliyeti 43 bin 292 TL.
Bu tutar, asgari ücretin iki katından fazla.
Barınma, ulaşım, sağlık ve enerji giderleri dikkate alındığında, “yalnız yaşamak” artık yalnızca ekonomik olarak güvenceli sınıflara özgü bir ayrıcalık haline gelmiş durumda.

Bu tablo, Türkiye’de ücret politikalarının, insan onuruna yakışır bir yaşam standardından ne kadar uzaklaştığını çarpıcı biçimde gösteriyor.

Süt ve Süt Ürünleri En Büyük Yük

BİSAM’ın gıda sepeti analizi, hane bütçesindeki dağılımı da ortaya koyuyor.
Dört kişilik bir ailenin günlük 898 TL’lik gıda harcamasının 297 TL’si süt, yoğurt ve peynir gibi ürünlere gidiyor.
İkinci sırada 227 TL ile et, yumurta ve baklagiller, üçüncü sırada ise 198 TL ile sebze-meyve geliyor.
Ekmek, makarna ve tahıl grubuna 123 TL, diğer gıda ürünlerine ise 50 TL ayrılabiliyor.

Bu veriler, dengeli beslenmenin yalnızca orta ve üst gelir grubuna erişilebilir hale geldiğini; düşük gelirli ailelerin ise karbonhidrat ağırlıklı, sağlıksız beslenmeye mahkûm edildiğini gösteriyor.

Bir Ülkenin Vicdan Ölçüsü: Geçim Hakkı

Açlık ve yoksulluk sınırları, sadece ekonomik bir veri değil, toplumsal adaletin barometresi.
Bugün Türkiye’de milyonlarca emekçi, evinde et pişiremeden, çocuğuna süt alamadan yaşıyor.
BİSAM’ın verileri, iktidarın “enflasyonla mücadele” söyleminin aksine, toplumun geniş kesimlerinde yoksulluğun kalıcılaştığını kanıtlıyor.

Yoksulluk artık geçici bir ekonomik sorun değil; siyasal tercihlerin ve gelir dağılımı adaletsizliğinin doğrudan sonucu.


  • NHY / DİSK/Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Ekim 2025 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Raporu, Evrensel Gazetesi,