Tutuklu CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, yüzbinlerce takipçiye sahip “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” hesabına da erişim engeli getirildi. “Milli güvenlik” ve “kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle alınan karar, siyasetin dijital alanına yönelik sansürün yeni bir aşamasını temsil ediyor.
“Milli Güvenlik” Gerekçesiyle Siyasal Sansür
(ANKARA) – Tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya varlığı bir kez daha hedef alındı.
İfade Özgürlüğü Derneği’ne bağlı EngelliWeb oluşumunun aktardığına göre, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabı hakkında “milli güvenlik” ve “kamu düzeninin korunması” gerekçesiyle erişim engeli kararı verildi.
Henüz uygulanmayan kararın, internet servis sağlayıcılarına iletildiği bildirildi.
Erişim engeli kararı, Türkiye’de son dönemde muhalefet liderlerinin dijital mecralardaki görünürlüğünün, “güvenlik” gerekçeleriyle sınırlanmasının en dikkat çekici örneklerinden biri oldu.
Kişisel Hesap da Susturulmuştu
Bu karar, Ekrem İmamoğlu’nun kişisel X (Twitter) hesabının engellenmesinin hemen ardından geldi.
İmamoğlu’nun kişisel hesabı, 24 Nisan 2025 tarihli bir paylaşım gerekçe gösterilerek erişime kapatılmıştı.
İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, söz konusu gönderiyi erişim engelinin dayanağı olarak açıklamıştı.
237 günde hazırlanan İBB iddianamesinde, İmamoğlu hakkında 2 bin 357 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Tutuklu bulunduğu süreçte, kişisel hesabının ardından adaylık sürecini koordine eden iletişim kanallarının da kapatılması, seçim sürecinde dijital tecrit tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Engel Henüz Uygulanmadı, Sansür Genişliyor
EngelliWeb’in verilerine göre, karar henüz X platformunda teknik olarak uygulanmadı; hesap Türkiye’den hâlâ görüntülenebiliyor.
Ancak mahkeme kararının internet servis sağlayıcılarına iletilmiş olması, erişim engelinin kısa süre içinde devreye girmesi anlamına geliyor.
Bu durum, İmamoğlu’nun seçim kampanyası süresince dijital erişim kanallarının da adım adım kapatıldığına işaret ediyor.
Uzmanlar, “milli güvenlik” kavramının keyfi biçimde kullanılarak ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına dikkat çekiyor.
Siyasi aktörlerin ve seçmenlerin iletişim hakkını doğrudan etkileyen bu karar, Türkiye’de seçim sürecinin adil ve şeffaf biçimde yürütülüp yürütülemeyeceği sorusunu derinleştiriyor.
Dijital Sessizlik: Politik Alanın Daralması
İmamoğlu’na yönelik erişim engelleri, yalnızca kişisel bir sansür değil, Türkiye’de muhalif seslerin dijital alandan silinmesine yönelik sistematik bir eğilimin göstergesi olarak okunuyor.
Geleneksel medya zaten iktidar kontrolündeyken, şimdi sosyal medya da politik denetimin uzantısına dönüştürülüyor.
“Milli güvenlik” kavramı, böylece demokratik denetim değil, eleştirinin susturulması için araçsallaştırılıyor.
İmamoğlu’nun ofis hesabına yönelik bu son karar, dijital kamusal alanın da artık iktidarın keyfi denetimi altında olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
- NHY / İfade Özgürlüğü Derneği – EngelliWeb, Erişim Engelleri Veritabanı












