ABD’nin Suriye Yaptırımlarını Kaldırması: Kürtler İçin Fırsat mı, Yeni Bir Belirsizlik mi?

Washington’un Suriye’ye yönelik tüm ekonomik yaptırımları kaldırma kararı, Şam yönetimi için “yeniden inşa” mesajı anlamına gelirken, Suriye Kürtleri açısından bu adımın siyasi statü, özerklik ve ABD ile ilişkiler bakımından ne ifade ettiği tartışma konusu olmaya devam ediyor.

ABD yönetiminin, Suriye’ye yönelik en sert yaptırım paketi olan Caesar Act’i tamamen yürürlükten kaldırması, yalnızca Şam merkezli geçiş yönetimi açısından değil, ülkenin kuzeydoğusunda fiilî özerk yapılar oluşturan Kürtler açısından da kritik sonuçlar doğurabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ancak mevcut tablo, Kürtlerin siyasi kazanımlarının otomatik biçimde güvence altına alındığına işaret etmiyor.

Yaptırımların kalkması ve Şam’ın güçlenmesi

Yaptırımların kaldırılması, öncelikle merkezi Suriye hükümetinin ekonomik ve diplomatik kapasitesini güçlendirecek bir adım olarak görülüyor. Uluslararası yatırım, yeniden inşa projeleri ve ticaretin önünün açılması, Şam’ın ülke genelinde kontrol ve meşruiyetini artırma imkânı yaratabilir.
Bu durum, uzun süredir ABD desteğiyle IŞİD’e karşı mücadelede kilit rol oynayan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve onun siyasi omurgasını oluşturan Kürt yapıları açısından hem fırsat hem de risk barındırıyor. Zira merkezi hükümetin güçlenmesi, Kürtlerin fiilî özerkliğinin müzakere masasına taşınmasını zorunlu kılabilir.

ABD–Kürtler İlişkisi: Stratejik ortaklık, siyasi garanti değil

ABD’li yetkililer, yaptırımların kaldırılmasının Şam ile siyasi normalleşme anlamına geldiğini ima etse de, bu adımın Kürtler için açık bir özerklik güvencesi içerdiğine dair resmi bir açıklama bulunmuyor. Washington’un yaklaşımı, Kürtlerle ilişkiyi hâlâ güvenlik temelli ve sınırlı bir ortaklık çerçevesinde tuttuğunu gösteriyor.
Analistlere göre ABD, Kürtleri tamamen dışlayan bir merkeziyetçi modele açıkça destek vermekten kaçınırken, aynı zamanda Şam yönetimiyle ilişkileri germemek adına Kürt özerkliğini yüksek sesle savunmaktan da uzak duruyor.

Kısmı Özerklik masada mı?

Kürt siyasi aktörler, yaptırımların kalkmasının ardından başlayacak yeniden inşa sürecinin, yerel yönetimlerin yetkilerinin tanınacağı yeni bir anayasal düzenlemeyle desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Ancak Şam yönetiminin açıklamaları, şu aşamada üniter devlet vurgusunun korunduğunu gösteriyor.
Bu nedenle mevcut gelişme, Kürtler açısından kısa vadede hukuki bir özerklik kazanımından çok, orta vadede pazarlık alanı açan bir geçiş süreci olarak yorumlanıyor. ABD’nin, bu pazarlıkta arabulucu mu yoksa yalnızca uzaktan izleyici mi olacağı ise belirsizliğini koruyor.

Yakınlaşma var, güvence yok

ABD’nin Suriye yaptırımlarını kaldırması, Kürtler ile merkezi hükümet arasında dolaylı bir temas ve müzakere zemini yaratabilir. Ancak bu adım, ABD–Kürtler–Şam üçgeninde netleşmiş bir siyasi mutabakat anlamına gelmiyor.
Uzmanlara göre Kürtlerin kısmi özerkliği, yaptırımların kalkmasından ziyade, önümüzdeki dönemde yapılacak anayasal düzenlemeler, güvenlik mimarisi ve uluslararası aktörlerin tutumuyla belirlenecek.

  • NHY / Reuters, Associated Press (AP), SANA, ABD yönetimi açıklamaları