Türkiye’nin ergen dış politikası…

Dün akşama doğru Türkiye’nin PYD güçlerini top atışına tutuğu haberleri, ajanslara düşerken, IŞİD’de karşı kara hareketinin de yapılabileceği açıklayan Dışişleri Bakanıydı. Aynı bakan, 20 kadar Suudi Savaş Uçağının, İncirlik hava üssüne indiğinin müjdesini de veriyordu…

Kürtleri, PYD’yi hedef alan bu top atışları ne olduğu bilinmeyen, angajman kuralı olarak açıklanırken, Başbakan’da “YPG bir Kürt örgütü değil, terör örgütüdür. YPG Azez ve çevresinden derhal uzaklaşacak” diyordu. Aynı konuşmada, kuşatma altında olduğunu söylediği Halep’i, Maraş ve Erzincan gibi kurtarmaktan söz eden başbakan, Azez ve Halep’in sınırlarımız ötesinde Suriye toprakları olduğunu unutmuş gibiydi.

Ankara’nın ayakları yere ermeyen, giderek bir maceraya dönüşen bu ergen dış politikası, dünyadan hemen tepki almaya başladı. ABD yapığı açıklamayla top atışlarının hemen durdurulmasını isterken, Rusya sınır ötesi hareketlerin vurulacağını açıkladı.

Ankara, Suudi Arabistan ile karadan ve havadan IŞİD’e karşı bir mücadeleden söz ederken, Türkiye’de ve dünyada kendine inanan bulmakta zorlandığının farkında değilmiş gibi davranmaya devam ediyor. Bağımsız gözlemcilerin yaptığı açıklamalar “Türkiye, Kürtlerin bölgeyi IŞİD’den arındırmasını durdurmaya çalışıyor” şeklinde yorumlanırken, Hükümetin ve Sarayın Kürt düşmanlığı bütün bu gelişmeler içinde öne çıktığının altı çiziliyor.

Bu bölgeye hâkim olan, Türkiye içinde de kanlı eylemler yapmış olan, IŞİD’den rahatsızlık duymayan Ankara’nın, Kürtlere karşı hareketlenmesi, Azez’e yaklaşmasını bir ulusal soruna dönüştürmeye çalışması, Kürt düşmanlığından başka, içerde hala Kürt Meselesinde eski korkuların esiri olduğunun göstergesi olarak görülüyor.

Irak Kürdistan’ından sonra, Suriye’de de Kürlerin Özerk Kantonlar içinde yaşayacak olması Türkiye’nin geçmiş korkularını depreştiriyor, telaşa kapılmasına neden oluyor. Bu içerde, demokrasiden uzaklaşarak, güvenlikçi politikalara dönüşü getirirken, dışarıda açıktan bir Kürt düşmanlığına dönüşüyor…

Hasan KAYA