Türkiye’de Emeklilik Dengesi Değişiyor: Nüfusun Dörtte Biri Emekli Olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim meydanlarında verdiği sözlerden biri olan Bağ-Kur’luların prim gün sayısının düşürülerek erken emeklilik hakkı tanınmasına ilişkin yasa düzenlemesi gündeme geliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, küçük esnaf ve sanatkârların prim ödeme gün sayısının 9 bin günden 7200 güne indirilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ortak çalışma yürütüldüğünü açıkladı.

Işıkhan, yapılacak düzenleme için 2026 yılının ilk yarısını işaret ederek, “İnşallah esnafımıza 7200 müjdesini Sayın Cumhurbaşkanımızın vermesi için çalışıyoruz. Önümüzdeki aylarda bu konuyu nihayete erdirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Bu düzenlemenin hayata geçmesiyle 3 milyon Bağ-Kur’lu esnaf ve sanatkâr için erken emeklilik yolu açılmış olacak.

Emekli Sayısı 20 Milyona Çıkacak

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun mevcut verilerine göre, yaşlılık ve ölüm aylığı dahil olmak üzere emekli, dul ve yetim sayısı 16 milyon 859 bin. Prim gün sayısının düşmesiyle yaklaşık 3 milyon Bağ-Kur’lu daha emekliliğe hak kazanacak. Böylece 2026 itibarıyla emekli sayısı 20 milyona yaklaşacak.

Bu tablo, Türkiye nüfusunun yüzde 18,5’ini oluşturan emekli oranının yüzde 21’e yükselmesi anlamına geliyor. Başka bir deyişle, Türkiye’de her beş kişiden biri emekli olacak.

Çocuk ve Genç Nüfus Gerilerken Emekliler Öne Çıkıyor

TÜİK verilerine göre 2025 itibarıyla Türkiye’de 0-17 yaş grubunu kapsayan çocuk nüfus 21 milyon 817 bin kişi. Bu oran, toplam nüfusun yüzde 25,5’i. Genç nüfus (15-24 yaş grubu) ise 12 milyon 872 bine gerileyerek toplam nüfusun yüzde 15,1’ine düştü.

Bu tabloya göre, 20 milyona ulaşacak emekli nüfus, gençlerin sayısını yaklaşık 8 milyon aşacak. Çocuk nüfus ile emekliler arasındaki fark ise 4 puana kadar inecek. Üretken olmayan iki kesim –çocuklar ve emekliler– ülke nüfusunun yarısına yaklaşırken, bu durum Türkiye’nin ekonomik büyüme ve kalkınma hedefleri açısından alarm verici bir tablo ortaya koyuyor.

Emekli Maaşlarında Derinleşen Yoksulluk

Emekli sayısının hızla artmasına karşın maaşlarda yaşanan gerileme dikkat çekiyor. 2003’te asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olan en düşük emekli aylığı, 2025 Temmuz artışına rağmen asgari ücretin yüzde 22 altına düştü. AB ülkelerinde emeklilere ödenen maaşların milli gelire oranı yüzde 9,8 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 3,7 seviyesine indi.

Milyonlarca emekli, en düşük maaşlarda yapılan kısmi artışlarla açlık sınırının altında tutuluyor. Emekliler arasındaki eşitsizlikler giderilmediği gibi, “kök maaş” uygulaması nedeniyle milyonlarca kişi aynı seviyede düşük aylıklara mahkûm ediliyor.

Erken Emeklilik Seçim Hamlesi mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllarca erken emekliliğe karşı çıkarak bunun “Hazine’ye ağır yük” getireceğini savunmuştu. Ancak 2023 seçimleri öncesinde Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle 2,5 milyon kişiye emeklilik hakkı tanındı. Şimdi de 3 milyon Bağ-Kur’lu için erken emeklilik hazırlığı yapılıyor.

Uzmanlara göre bu adımlar, yaklaşan seçimler için siyasi bir hamle niteliğinde. Sosyal güvenlik sistemine milyarlarca liralık yeni yük getirilirken, uzun vadeli mali dengeler göz ardı ediliyor.

Nüfusun Dörtte Biri Emekli, Yoksullukta Eşitleme Politikası

2026’da yürürlüğe girmesi beklenen düzenlemeyle, Türkiye nüfusunun dörtte biri emekli konumuna gelecek. Genç nüfustan daha fazla emekliye sahip olacak Türkiye, düşük maaşlarla milyonları yoksullukta eşitleyen bir sosyal politika pratiğiyle karşı karşıya.

Siyasi hesaplarla genişletilen erken emeklilik uygulamaları, gelecekte sosyal güvenlik sistemini daha kırılgan hale getirirken, Türkiye’yi ekonomik ve toplumsal açıdan daha ağır yüklerle yüz yüze bırakacak.