Suudi’de bir şeyler oluyor…

Ortadoğu’da her yer cadı kazanı gibi kaynarken sanki tüm değişikliklere kapalı, rüzgar-almaz, su-geçirmez gibi duran Suudi Arabistan’da son günlerde alışılmadık şeyler oluyor. Yoksa geçtiği her yeri harabeye çeviren “BAHAR” oraya da mı uğramaya karar verdi?

Eleştirmen Nurullah Ataç, M.Akif Ersoy için yapılan “gerici” tanımlamasına karşı çıkar, der ki; “Hayır.. gericilikte bile bir hareket vardır, hiç olmazsa geriye hareket eder. Bu adam bütün değişimlere kaskatı kapalıdır.”

Suudi Arabistan gericiliği de buna benziyordu ama görülüyor ki değişim rüzgarları onları da önüne katmakta. İç dinamiklerle mi dış zorlamalarla mı, iç içe mi… İşini iyi bilen analistleri okumakta fayda var…

Bence ilk değişim işareti IŞID’ın finansörlüğünü yapan Katar’ı tecrit etme hamlesiyle başladı. Şu anki kral Bin Salman’ın oğlu Muhammed bin Salman’ın veliaht olacağının açıklanması ardından, prensin “ILIMLI İSLAM” gibi “MODERNİZM” gibi laflar etmesi geldi. Kadınlara araba kullanma izni çıkması gibi “İLK”lerin bu süreçte yaşandığını gördük.

Bir kaç gündür de daha önvce hiç görülmemiş BİR İÇ DARBE ve TASFİYE hareketi yaşanıyor. Bakanların, prenslerin ve en zengin kişilerin içinde olduğu kişilerin “YOLSUZLUK” gibi bir suçlamayla tutuklanmaları, dün de bir Prensin helikopterinin “TESADÜFEN!” düşerek 9 generalle birlikte ölmesi tasfiyenin şiddetini gösteriyor.

Bu değişimleri “Amerikan’ın Ortadoğu’yu dizaynı” diye yorumlayan bir hayli yorumcu var. ABD’nin Ortadoğu’yu dizaynı zaten bir türlü hiç “bitmez!” Yine de özellikle Trump’ın başkanlığından sonra ABD dış-politikasındaki belirsizliklere/çelişkilere ( içerdeki güç mücadelesinin dış politikaya yansımasına) bakarsak çok da öngörülü şeyler yapılmakta olduğunu söylemek zor.

Bakalım “Çöl fırtınası” dinince ardından neler ortaya çıkacak?

NHY, Recep Maraşlı