Suriye ve Irak’ın Kuzeyine hava operasyonu

Milli Savunma Bakanlığının sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamaya göre, harekat Endonezya’dan dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla başladı. Harekatın Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51’inci maddesine dayandırıldığını vurgulayan MSB’nin açıklaması şöyle: “PKK/KCK/YPG ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek; Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinden halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğini sağlamak, terörü kaynağında yok etmek maksadıyla; Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde bulunan ve teröristler tarafından ülkemize saldırılarda üs olarak kullanılan bölgelere Pençe Kılıç Hava Harekatı icra edilmiştir.”

VOA Türkçe’nin bölgedeki kaynaklardan aldığı bilgilere göre, harekatta, Suriye’de Kobani, Derik, Ayn İsa, Derbesiye, Derik, Tel Rifat, Irak’ta ise Kandil, Asos, Sincar gibi bölgelerdeki hedefler vuruldu. Bombardıman sabah saatlerine kadar sürdü. Operasyonu Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi’nde izleyen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ”Hedefler tam isabetle vurulduktan sonra uçaklar üslerine emniyetli şekilde döndü” dedi. Akar, harekatın başarıyla gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Teröristlere ait barınak, sığınak, mağara, tünel, depolar büyük bir başarıyla tahrip edildi. Bunları yakından takip ettik. Terör örgütünün sözde karargâhları da tam isabetle vuruldu, tahrip edildi. Sadece ve sadece teröristler ve teröristlere ait yapılar hedef alındı. Teröristlerin barınakları, sığınakları, inleri, mağaraları başlarına yıkıldı” dedi.

SOHR: “16 kişi öldü”

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), “TSK’ya ait uçaklar tarafından gerçekleştirilen 25’e yakın hava saldırısında Rakka ve Haseke kırsalında 6 Suriye askeri ve 9 Demokratik Suriye Güçleri (DSG) üyesi hayatını kaybetti” açıklamasını yaptı. Bölgeden yayın yapan DSG’ye yakın Hawar News isimli haber ajansı bir muhabirinin bombardımanda hayatını kaybettiğini bildirdi.

Abdi “Saldırıyı bekliyorduk”

Bu arada Türkiye’nin terörist ve PKK’nın uzantısı olarak nitelediği YPG’nin liderlik ettiği Demokratik Suriye Güçleri’nin komutanı Mazlum Abdi, bölgeden yayın yapan Ronahi TV’ye yaptığı açıklamada, saldırıyı beklediklerini söyledi. Operasyona gerekçe yapılan İstanbul’daki patlamayla herhangi bir ilişkilerini olmadığını söyleyen Abdi, “Tüm dünya bunu biliyor. Hiçbir Kürt tarafının sivilleri hedef alan terörist saldırı ile ilgisi yok. Güçlerimizi bununla suçlamak istiyorlar. Herkes bilmeli ki, şu an gerçekleşen saldırıların bir yıldır hazırlıkları yapılıyor. Ama Türk devleti İstanbul saldırısını kendisine gerekçe yaptı” dedi.

Türkiye’nin operasyonlarının durdurulması için ilgili devletlere çağrı yapan Abdi, bombardımanların bir süre daha devam edeceği bilgisi aldıklarını söyledi.

Örgüt operasyona karşılık verileceğini de kaydetti.

HDP: “TSK’nin hava saldırıları bir an önce son bulmalıdır”

Halkların Demokratik Partisi’nden yapılan açıklamada, operasyonun durdurulması çağrısı yapıldı. HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, daha önceki operasyonların IŞİD ve benzeri örgütlere yaşam alanı açtığı iddia edildi. Saldırıların durdurulması çağrısı yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Daha önce Afrin ve diğer Kürt bölgelerine yönelik gerçekleştirilen işgal saldırıları, işgal edilen bölgeleri IŞİD ve türevleri için yaşam alanlarına dönüştürmüştür. Saldırılar, iktidarın iddia ettiği gibi sınır güvenliğini sağlamak için değildir, aksine Türkiye’ye yönelik tehdit ve tehlikeleri artırmaktadır. Türkiye’ye tehdit oluşturan Kürtler değil, Kürtlerin işgal edilen yaşam alanlarında palazlandırılan IŞİD ve türevi örgütlerdir. Kuzey ve doğu Suriye topraklarına bütünüyle meşruiyetten yoksun bu saldırı karşısında ulusal ve uluslararası demokratik çevreleri, savaş karşıtlarını ve duyarlı kesimleri bu saldırıyı kınamaya ve bu haksız saldırıya karşı seslerini yükseltmeye davet ediyoruz. İktidarı bu tehlikeli girişimlerden vazgeçmeye, uluslararası güçleri bu komplonun bir parçası olmamaya çağırıyoruz.”