Soçi görüşmesi: Alman basınında “kirli anlaşma” yorumu

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Soçi’de bir araya geldi. Alman basınının yorum köşelerinde iki liderin temasları değerlendiriliyor.

Mitteldeutsche Zeitung, Putin ve Erdoğan’ın Soçi’de yapacakları muhtemel anlaşmalara eleştirel yaklaşıyor:

Putin, İran’la birlikte diktatör Beşar Esad’ın yanında sıkı bir şekilde yer alıyor. Erdoğan, Esad’a muhalif İslamcıları destekliyor ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kürtlerle savaşıyor. Erdoğan, Suriye’ye yönelik yeni bir askeri operasyon için de yeşil ışık yakılmasını bekliyor. Rusya ise Türk Bayraktar SİHA’larıyla ilgileniyor. Erdoğan ile görüşen Putin, Ukrayna savaşında müzakere edilmiş bir çözümle ilgileniyormuş gibi davranabilir. Erdoğan ve Putin ne tür bir anlaşma yaparlarsa yapsınlar, her halükarda bu kirli bir anlaşma olacaktır.

Reutlinger Generalanzeiger, Putin’in Bayraktar SİHA’larının satışı karşlığında Türkiye’nin Suriye’ye operasyon düzenlemesine sessiz kalabileceğini yazıyor:

Bayraktar SİHA’larının Rusya’ya satışı NATO için çok ciddi bir mesele haline gelebilir. Bu dronlar Azerbaycan- Ermenistan savaşında rüştlerini ispatladı ve Türkiye bunları Rusya’ya karşı savaşan Ukrayna’ya sattı. Eğer bu (Rusya’ya Bayraktar SİHA’larının satışı) gerçekleşirse ve Putin satış karşılığında Türkiye’nin Suriye’de Kürtlere yönelik düzenleyeceği operasyona göz yumarsa, bu NATO ortaklarına da bir hakaret sayılır. Erdoğan, ittifakın bu tür bir anlaşmayı kabul edeceğini varsayıyor. Bu konuda (NATO) başka ne yapabilir ki?

Konu Ludwigsburger Kreiszeitung‘un yorum köşelerinde de yer alıyor:

Putin Ukrayna ile barışmaya niyetli değil. Amacı onu ortadan kaldırmak. Ancak Türkiye’nin aracılık ettiği Rusya-Ukrayna tahıl anlaşmasının imzalanmasından sonra Ankara hükümetinin Putin’i savaşa son vermeye yöneltecek bir kanal olabileceği umudu ortaya çıktı. Buna karşın Erdoğan Soçi’de Suriye’nin kuzeyine yönelik korkulan yeni bir Türk askeri harekatı için onay da alabilir. Putin ve Erdoğan şartlarını kendilerinin belirleyeceği bir barış ve özgürlük istiyor. Ve birçok insan için bu, huzursuzluk ve özgür olmama anlamına geliyor.

dpa/TY,BK