Şişli’de “Kent Uzlaşısı” Krizi: Şahan’ın Tutukluluğuna İtirazda ‘Siyasi Olağanlık’ Vurgusu

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın 248 gündür iddianamesiz tutuklu bulunmasına yönelik itirazda, sürecin hukuki temelden yoksun olduğu savunuldu. Bilimsel mütalaa ise soruşturmanın siyasi hayatın rutin işleyişini “olağandışı bir yapı” gibi sunmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye İttifakı kapsamında adaylıklar ve görevlendirmeler suç sayılamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Tutukluluk Kararına ‘Hukuksuzluk’ Eleştirisi

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği tutukluluğun devamı kararına, avukatları Hüseyin Ersöz ve Enes Ermaner tarafından itiraz edildi.
Şahan’ın 19 Mart operasyonlarında gözaltına alındığı, 23 Mart’ta ise ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturması kapsamında tutuklandığı, aradan geçen sekiz aya rağmen iddianame hazırlanmadığı vurgulandı.

Avukatlar, başından beri delilsiz bir tutukluluk kararıyla karşı karşıya olduklarını belirterek, bu süreçte dosyaya hiçbir yeni delil eklenmediğini, dolayısıyla “delil karartma ihtimalinin fiilen ortadan kalktığını” ifade etti. Mevcut tabloya rağmen tutukluluğun “soyut gerekçelerle” uzatılmasının hukuk devleti ilkesini ihlal ettiği kaydedildi.

“150 Yeni Hizmet Üreten Bir Başkanın Tutukluluğu Orantısız”

İtiraz dilekçesinde Şahan’ın görevdeki 11 ayı boyunca 150 yeni hizmeti hayata geçirdiği, kamuoyu araştırmalarında İstanbul’un en başarılı belediye başkanları arasında gösterildiği hatırlatıldı.
Savunmaya göre, Şahan’ın sosyal ve siyasal konumuyla tutuklama tedbiri arasındaki uçurum, uygulamanın orantısız ve keyfi olduğunu ortaya koyuyor.

Bilimsel Mütalaa: “Dosya Sonuca Göre Kurgulanmış”

İtirazda yer alan ve Prof. Dr. Bahri Öztürk, Prof. Dr. Adem Sözüer ve Prof. Dr. İzzet Özgenç tarafından imzalanan kapsamlı bilimsel mütalaa, soruşturmanın temel iddialarını tartışmalı buldu.
Mütalaada, “Türkiye İttifakı gibi meşru bir siyasi işbirliğini, terör örgütü talimatıyla oluşmuş gizli bir yapıymış gibi gösterecek doğrudan, kesin ve somut delil yoktur. Bu değerlendirme bir varsayımdır.” ifadeleri yer aldı.

Ceza hukukçuları, iddiaların siyasi hayatın olağan pratiklerini kriminalize etmeye çalıştığını belirterek şu tespitte bulundu:

“CHP’nin ‘Türkiye İttifakı’ perspektifi doğrultusunda farklı siyasi geleneklerden gelen kişilerin aday gösterilmesi ya da belediye yönetiminde görevlendirilmesi olağandışı değildir. Kanaat önderi niteliğindeki kişilerin seçim listelerine dahil edilmesi veya başkan yardımcılığına getirilmesi, demokratik siyasetin bilinen yöntemlerindendir.”

Mütalaa ayrıca dosyanın, “çıkarılmak istenen sonuca göre kurgulanmış bir yapıya sahip olduğu” değerlendirmesine yer verdi.

Şahan’ın tutukluluğu ve soruşturmanın seyri, İstanbul yerel siyasetinde giderek daha görünür bir kırılma başlığına dönmüş durumda.
İtiraz dilekçesi ve bilimsel mütalaa, dosyada hukuki zeminin zayıf, siyasi tartışmanın ise güçlü olduğuna işaret ediyor.


  • NHY / Avukat Hüseyin Ersöz ve Enes Ermaner tarafından sunulan itiraz dilekçesi, Prof. Dr. Bahri Öztürk, Prof. Dr. Adem Sözüer ve Prof. Dr. İzzet Özgenç’in bilimsel mütalaası