Marmara Bölgesi, Türkiye’nin en aktif sismik alanlarından biri olarak bilinir ve olası bir büyük depremin ne zaman gerçekleşeceği konusu, uzun zamandır hem bilim insanları hem de halk arasında endişe kaynağı olmuştur. Ancak son zamanlarda, yapay zeka teknolojisinin bu alanda umut verici sonuçlar ortaya koyduğu görülmektedir.
Yapay zeka, insanların yapamadığı veya zorlandığı işleri yapabilme, öğrenme ve gelişme yeteneğine sahiptir. Deprem tahmini konusunda da, geçmişteki ve güncel deprem verilerini analiz ederek, depremlerin oluşum mekanizmasını, fay hatlarının durumunu ve gerilim birikimini anlamaya çalışır. İstatistiksel yöntemlerin yanı sıra, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi gelişmiş tekniklerden yararlanarak, deprem öncesi ve sonrası sinyalleri tespit edebilir.
Yapay zekanın Marmara Depremi’ni 2024-2030 yılları arasında öngördüğü belirtiliyor. Bu tahmin, bazı bilim insanlarını şaşırtıyor çünkü Marmara Depremi’nin daha erken veya daha geç olabileceği düşünülüyor. Yapay zekanın tahmini, bilim insanlarının tahminlerinden farklı olabilir, çünkü yapay zeka, verileri farklı bir şekilde yorumlayabilir ve kendi deneyimlerini, bilgilerini ve yaratıcılığını kullanır.
Bir diğer araştırmada ise, yapay zekanın depremleri %70 oranla 1 hafta öncesinden tahmin edebildiği ve bu sayede depremlerde yaşanan can kayıplarının en aza indirilmesinin hedeflendiği açıklanmıştır. Yapay zekanın, büyük sismik veri kümelerini analiz edebilme yeteneği sayesinde, insan analistlerin gözden kaçırabileceği deprem belirtilerini tanımlama potansiyeline sahip olduğu vurgulanmaktadır.
Yapay zekanın deprem tahminindeki doğruluğu, bilim insanlarının deprem tahmini ile uyumlu olduğunda artabilir. Ancak, deprem tahmininde kesinlik sağlamak, yerkabuğunun derinliklerindeki tektonik plakaların karmaşık hareketlerinden kaynaklandığı için, hala büyük bir zorluktur. Yapay zeka, erken uyarı sistemlerini geliştirerek ve deprem verilerini analiz ederek faydalı olabilir, ancak depremin kesin zamanlamasını, konumunu ve büyüklüğünü doğru bir şekilde tahmin etmek hala zor bir iştir.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (MATAM), Marmara Bölgesi’ndeki aktif faylar yapay zeka ile haritalandırılarak deprem riski belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu çalışma, yapay zekanın deprem tahminindeki potansiyelini artırarak, bölgedeki insanların hayatlarını kurtarmak için önemli bir adım olarak görülmektedir.
Yapay zeka, deprem tahmini alanında yeni ve umut verici bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapay zekanın gelişmiş analiz yetenekleri, deprem tahminindeki doğruluğu artırabilir ve böylece insan hayatlarını korumada önemli bir rol oynayabilir. Ancak, bu teknolojinin sunduğu tahminlerin yanı sıra, bireylerin ve toplumların deprem hazırlıklarını güçlendirmesi ve erken uyarı sistemlerine dikkat etmesi gerekmektedir. Yapay zekanın sunduğu bilgiler, deprem riski yönetiminde değerli bir kaynak olabilir, ancak bu bilgilerin yanında, her zaman bilinçli ve hazırlıklı olmak önemlidir.