BirGün yazarı Prof. Dr. Hayri KozanoÄŸlu, Türkiye’nin ekonomik durumunu 31 Mart seçimlerinin ardından deÄŸerlendirdi. KozanoÄŸlu’na göre, ekonomi yönetiminin karşısında iki önemli seçenek var: Ya sıkı para politikasına devam edilecek ve bu durum küçük ve orta ölçekli iÅŸletmeleri olumsuz etkileyecek, ya da asgari ücrete Temmuz ayında yeterli bir zam yapılmayacak ve bu durum toplumsal tepkileri artırabilecek.
Seçimlerin ardından piyasaların sakin olduÄŸunu ve döviz kurlarında beklenen sıçramanın yaÅŸanmadığını belirten KozanoÄŸlu, bunu CumhurbaÅŸkanı’nın Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’na atıfta bulunarak, eski Bakan Mehmet ÅžimÅŸek’in uyguladığı kemer sıkma politikasının devam edeceÄŸini ima etmesine baÄŸladı.
Kozanoğlu, küçük yatırımcıların seçim öncesinde döviz büfelerine akın ettiğini ancak beklenen sıçramanın olmamasıyla birlikte bayram öncesinde satışa geçebileceklerini ifade etti.
Ekonomik görünümü deÄŸerlendiren KozanoÄŸlu, Mart ayı enflasyonunun yüksek gelmesinin ve üç aylık enflasyonun %15’e ulaÅŸmasının ekonomiyi zorladığını belirtti. Beklenen sıkılaÅŸtırma önlemlerinin biraz geciktiÄŸini ancak önümüzdeki aylarda alınabileceÄŸini ifade etti. Ayrıca, ihtiyaç kredisi faizlerinin ve ticari kredi faizlerinin yükselmesinin ani bir durgunluÄŸun habercisi olduÄŸunu vurguladı.
KozanoÄŸlu, ekonomi yönetiminin önünde iki önemli karar olduÄŸunu dile getirdi. Birincisi, sıkı para politikasının devam edip etmemesiyle ilgiliydi ve bu durumun KOBÄ°’leri olumsuz etkileyebileceÄŸini ve ciroların düşmesine neden olabileceÄŸini belirtti. Ä°kincisi ise asgari ücrete Temmuz ayında yapılacak zamla ilgiliydi ve yeterli bir artış yapılmamasının toplumsal tepkilere yol açabileceÄŸini ifade etti. Bu durumun istikrar programını riske atabileceÄŸini söyledi.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Hayri KozanoÄŸlu’nun deÄŸerlendirmesi, Türkiye’nin ekonomik durumunun hassas olduÄŸunu ve ekonomi yönetiminin önümüzdeki dönemde zorlu kararlar alması gerektiÄŸini vurguluyor.
