Kadın sünnetine karşı mücadelede yeterli ilerleme sağlanamadı

UNICEF’in yayınladığı son rapora göre, dünyada 230 milyon kadın ve kız çocuÄŸu sünnet edildi. Bu uygulama, kadın ve kız çocuklarının insan haklarını ihlal ediyor ve saÄŸlıklarını riske atıyor. Sünneti sona erdirmek için atılan adımlar, nüfus artışının önüne geçemiyor.

Sünnet, kadın ve kız çocuklarının dış genital organlarının tamamen veya kısmen kesilmesi veya yaralanması anlamına geliyor. Bu uygulama, kültürel, dini veya sosyal nedenlerle yapılıyor. Ancak sünnetin hiçbir tıbbi faydası yok. Aksine, sünnet edilen kadın ve kız çocukları, enfeksiyon, kanama, ağrı, idrar tutamama, doğum komplikasyonları ve cinsel işlev bozukluğu gibi birç of sorunla karşılaşıyor.

UNICEF’in raporuna göre, dünyada 230 milyon kadın ve kız çocuÄŸu sünnet edildi. Bu sayı, son sekiz yılda 30 milyon arttı. Afrika’da 144 milyon, Asya’da 80 milyon ve Orta DoÄŸu’da 6 milyon kadın ve kız çocuÄŸu sünnet edildi. Somali, sünnet edilmiÅŸ kadın nüfusunun %99’u ile başı çekiyor. Burkina Faso ise sünnet oranını 30 yıl içinde %80’den %30’a düşürerek önemli bir ilerleme kaydetti.

Sünneti sona erdirmek için Birleşmiş Milletler (BM), 2030 yılına kadar bu uygulamayı yok etmeyi hedefliyor. Ancak bu hedefe ulaşmak için gereken ilerleme hızının çok gerisindeyiz. Hedefe ulaşmak için bazı ülkelerde ilerleme hızının 10 kat artması gerekiyor.

Sünnete karşı mücadele eden sivil toplum kuruluÅŸları da durumun ciddiyetini vurguluyor. BeÅŸ Vakfı CEO’su Nimco Ali, “Tahminler ÅŸok edici ve yıkıcı. Uygulamayı sona erdirmek için acilen daha fazla finansmana ihtiyaç var.” açıklamasını yaptı.

Sünnet, kadın ve kız çocuklarının cinsel ve üreme sağlığını tehdit eden ciddi bir insan hakları ihlalidir. Bu uygulamayı sona erdirmek için acil ve koordineli bir çabaya ihtiyaç var.

NHY, Eda Kaya / UNICEF Raporu, Beş Vakfı