Kadın cinayetleri ve ÅŸiddeti, Türkiye’de ve dünyada büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Her gün, kadınlar eÅŸleri, sevgilileri, akrabaları veya tanımadıkları kiÅŸiler tarafından öldürülüyor, darp ediliyor, taciz ediliyor, tecavüze uÄŸruyor. Bu durum, kadınların yaÅŸam hakkını, özgürlüğünü ve güvenliÄŸini tehdit ediyor. Kadınlar, sadece cinsiyetleri nedeniyle ayrımcılığa, baskıya ve ÅŸiddete maruz kalıyor.
Bu sorunun çözümü için, kadınlar mücadele ediyor, seslerini yükseltiyor, taleplerini dile getiriyor. Ancak bu mücadele yeterince destek görmüyor, talepler yeterince karşılık bulmuyor. Devlet, siyaset, medya, sivil toplum ve her birey, kadın cinayetleri ve şiddetine karşı duyarlı olmalı, sorumluluk almalı ve etkin bir şekilde müdahale etmeli.
Bu yılın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Türkiye’de kadın cinayetleri ve ÅŸiddeti konusunda farkındalık yaratmak için birçok eylem ve etkinlik düzenlendi. Kadınlar sokaklara çıkarak haklarını savundu, sloganlar attı, pankartlar taşıdı. Ancak bu eylemler sırasında da kadınlar ÅŸiddete maruz kaldı. Polis tarafından engellendi, gaz bombalarıyla dağıtıldı, gözaltına alındı.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, geçen 8 Mart’tan bu yana 338 kadın öldürüldü. Bu rakam, Türkiye’nin kadın hakları konusunda ne kadar geriye gittiÄŸini gösteriyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2021 yılının ilk 11 ayında 430 kadın öldürüldü. Bu kadınların çoÄŸu erkekler tarafından öldürüldü. Öldürme gerekçeleri ise kıskançlık, boÅŸanma isteÄŸi, reddetme gibi saçma nedenlerdi. Öldüren erkekler ise cezasızlıkla korundu. Ä°ndirimlerden yararlandı, iyi hal indirimi aldı, tahrik indirimi aldı.
Kadına yönelik şiddet sadece cinayetle sonuçlanmıyor. Binlerce kadın fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik şiddete maruz kalıyor. Bu şiddetin kaynağı ise erkek egemen zihniyet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği. Kadınlar ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor, eve kapatılıyor, çalıştırılmıyor, eğitim hakkından mahrum bırakılıyor, siyasetten uzaklaştırılıyor.
Kadına yönelik şiddeti önlemek için imzalanan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye tarafından feshedildi. Bu kararla birlikte kadınların korunması için gerekli olan mekanizmalar ortadan kaldırıldı. Kadına yönelik şiddet vakalarının takibi zayıfladı, şikayetlere yanıt verilmedi, koruma kararları uygulanmadı.
Kadınların yaşam hakkını korumak için, şu taleplerimizi yineliyoruz:
– Ä°stanbul SözleÅŸmesi’nin uygulanması ve kadına yönelik ÅŸiddeti önlemek için etkili mekanizmaların hayata geçirilmesi
– Kadın cinayetlerine karşı caydırıcı cezaların verilmesi ve indirim uygulanmaması
– Kadına yönelik ÅŸiddet vakalarının takip edilmesi ve ÅŸikayetlere hızlı ve adil bir ÅŸekilde yanıt verilmesi
– Kadınların ekonomik, sosyal ve siyasi haklarının güvence altına alınması ve eÅŸitlikçi bir toplumun inÅŸa edilmesi
– Kadınların seslerinin duyurulması ve taleplerinin dikkate alınması için demokratik ve özgürlükçü bir ortamın saÄŸlanması
Bu taleplerimiz, kadınların hayatta kalması için hayati önem taşımaktadır. Bize kulak verin, bizi görmezden gelmeyin, bizi öldürmeyin!
NHY/ Cumhuriyet, Kadın Cinayetlerini Durduracağız PlatformuÂ
- Ä°stanbul Barosu’ndan Açıklama: SoruÅŸturma Ä°ddiaları Asılsız - 23 Aralık 2024
- Gazetecilerin Soruşturulması: Basın ve İfade Özgürlüğüne Tehdit - 22 Aralık 2024
- Ä°stanbul Barosu’na Yönelik SoruÅŸturma: Barolara Yeni Bir Baskı mı? - 22 Aralık 2024