Dilşa Deniz: “Cihatçılarla Alevileri Eşitleyip Katliamları Görünmez Kılmak İstiyorlar”

Akademisyen ve antropolog Dilşa Deniz, Suriye’deki gelişmelerle birlikte gündeme gelen “Siyasal Alevilik” kavramını değerlendirdi. Deniz, bu kavramın Alevilere yönelik bir tehdit biçimi olduğunu belirterek, “Cihatçıların suçlarını örtmek ve Alevi katliamlarını görünmez kılmak için kullanılıyor” dedi.

Dilşa Deniz, Evrensel gazetesine verdiği demeçte, “Siyasal İslam” kavramının, İslam’ın üzerine monte edilmiş bir iktidar ideolojisi olduğunu ve Alevilikle hiçbir bağının bulunmadığını vurguladı.

“Siyasal Alevilik, Tehdit Aracı Olarak Kullanılıyor”

Deniz, Siyasal Alevilik kavramını şu sözlerle eleştirdi:
“Bu kavram, siyasal İslamcı zeka seviyesine göre kurgulanmış bir tehdittir. Kalemli ve silahlı cihatçıların suçlarını örtmek ve Alevilerin hak mücadelesini bastırmak amacıyla ortaya atılmıştır. Bu şekilde, Alevileri cihatçılarla eşitleyerek kendi suçlarını aklamaya ve Alevi katliamlarını görünmez kılmaya çalışıyorlar.”

Alevilikte iktidar iddiası olmadığını vurgulayan Deniz, Alevi inancının sevgi, şefkat, rızaya saygı ve kolektif karar alma ilkelerine dayandığını belirtti. Deniz, Alevilerin tarih boyunca hiçbir devletin resmi dini olmadığını, din adamlarına devletten maaş verilmesini bile reddettiklerini ifade etti.

“Siyasal İslam, Şeriatın Keyfiyetine Dayanır”

Siyasal İslam kavramını da değerlendiren Deniz, bu ideolojinin temelinin iktidar arayışı olduğunu dile getirdi.
“Siyasal İslam, Müslümanların egemenliğini sağlamayı hedefleyen bir ideolojidir. Şeriat adı altında tanımlanan yönetim anlayışı, esasen iktidarı elinde bulunduran grubun keyfi yönetimine dayanır. Kadın düşmanlığı, Müslüman olmayanlara düşmanlık ve yaşamın temel unsurlarına karşıtlık bu ideolojinin karakteristik özelliklerindendir” dedi.

Deniz, Afganistan, İran, Suudi Arabistan ve Pakistan’daki şeriat uygulamalarını örnek göstererek, bu yönetim biçimlerinin modern dünyayla uyumsuz olduğunu söyledi.

“Aleviler, Cihatçıların Hedefindedir”

Dilşa Deniz, Siyasal İslam ideolojisinin, Alevilerin hak arayışlarını bastırmak için kullanılan bir araç olduğunu belirtti:
“Aleviler, tarih boyunca sistematik pogromlara ve soykırımlara maruz kalmıştır. Bugün ise Alevilerin hak mücadelesi, cihatçı zihniyetle eşitlenerek itibarsızlaştırılmak isteniyor. Bu, sadece bir zeka eksikliği değil, bilinçli bir politikadır.”

Deniz’in açıklamaları, Alevilere yönelik artan tehditler ve “Siyasal Alevilik” kavramının ideolojik arka planını gözler önüne seriyor. Alevi toplumuna yönelik sistematik baskılar karşısında adalet ve eşitlik çağrıları devam ediyor.