Bilim insanları, hayatta kalmak için bir gezegene ihtiyaç duymayan yaşam formlarının uzayda süzülüyor olabileceğini öne sürdü. Evrendeki yaşam arayışı çalışmalarının büyük bir kısmı, hayatın yeşerdiği bilinen tek yer olan Dünya’nın özelliklerine odaklanıyor. Ancak bugüne kadar bulunan yaklaşık 6 bin ötegezegenin çok azı Dünya’ya benzer özellikler sergiliyor. Bu nedenle son yıllarda bilinmeyen yaşam formlarına yönelik çalışmalar artıyor.
Standartlara Uymayan Ortamlarda Yaşama İhtimalleri
Harvard Üniversitesi’nden Robin Wordsworth ve Edinburgh Üniversitesi’nden Charles Cockell, yeni bir çalışmada standart tanıma uymayan ortamlarda ortaya çıkma ihtimali olan yaşam biçimlerini inceledi. Çalışma, hakemli dergi Astrobiology’de yayınlanma onayı aldı. Bilim insanları, fotosentez yaparak hayatta kalan basit organizmaların ekstrem koşullarda, hatta belki de bir gezegene ihtiyaç duymadan yaşama ihtimali olduğunu savunuyor.
Wordsworth, bilinçli olmayan yaşamın sınırlarını araştırmayı amaçladıklarını belirterek, gezegenlerin yarattığı kütleçekimin dışında var olan basit yaşam formları önünde herhangi bir fiziksel sınırlama olmadığını gösterdiklerini ifade etti. Bu düşünce, ilk başta göründüğü kadar imkansız değil. En azından su ayılarının, uzayın zorlu koşullarında hayatta kalabildiği biliniyor.
Yaşamı Mümkün Kılan Koşullar
Araştırmacılar, yaşamı mümkün kılan kütleçekim kuvveti, atmosfer, sıcaklık ve besin kaynağı gibi çeşitli parametreleri inceledi. Uzayda yaşayacak bu basit organizmaların koruyucu bir zar veya kabuğa gereksinim duyacağı belirtiliyor. Bu sayede uzay ortamına karşı iç basınçlarını sağlayabilecekler. Ancak bu basınç farkı çok yüksek olmadığı için mikroskobik organizmaların bunu yapması mümkün görünüyor.
Ayrıca suyu sıvı halde tutmak için belirli bir sıcaklığa ihtiyaç var. Dünya’da bu atmosferdeki sera gazı etkisiyle mümkün olurken, uzay boşluğundaki küçük bir kolonide böyle bir şey pek beklenemez. Ancak, Sahra gümüş karıncaları gibi bazı canlılar, hangi dalga boylarındaki ışığı emip hangilerini yansıtacaklarını seçerek iç sıcaklıklarını düzenleyebiliyor. Uzaydaki kolonide de benzer bir beceri gelişirse sıcaklığı kontrol edebilirler.
Zorluklar ve Çözümler
Üstesinden gelmesi çok daha zor engellerden biri ise hafif elementlerin uçup gitmesi. Koloninin kütleçekim kuvveti olmadan bunu yapmanın bir yolunu bulması gerekiyor. Son olarak, biyolojik koloninin mümkün olduğunca fazla ışığa erişebilmesi için yıldızının yaşanabilir bölgesinde yer alması lazım. Karbon veya oksijen gibi diğer kaynaklara gelince, koloninin bir asteroit gibi sabit bir kaynakla başlaması ve daha sonra çeşitli bileşenleri arasında kapalı bir döngü içinde geri dönüşüm sistemine geçmesi, varlığını uzun vadede sürdürmesini sağlayabilir.
Bilim insanları, bu özelliklere sahip organizmalardan oluşan kolonilerin uzayda var olabileceğini tahmin ediyor. Yeni çalışma, bu türden canlıların var olduğunu söylemese de evrende yaşam arayışında önemli bir noktaya dikkat çekiyor: Beklenmedik ortamlarda farklı yaşam formları mevcut olabilir ve yapılan araştırmalar bunları da kapsayan işaretleri içermeli.
- NHY/ Cumhuriyet, NTV
- TBMM’de Kadına Yönelik Şiddet Önergesi Reddedildi - 21 Kasım 2024
- Putin’den Çatışma Açıklaması: Ukrayna’daki Durum Küresel Bir Nitelik Kazandı - 21 Kasım 2024
- Kapıların Ardındaki Hayat: Sibel Saçık’ın Eserine Dair - 21 Kasım 2024