TBMM Olağanüstü Toplantıda Can Atalay’ın Durumunu Görüşüyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay için olağanüstü bir oturum düzenledi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un çağrısı üzerine toplanan TBMM’de, toplantı yeter sayısı olan 200 milletvekiline ulaşıldı. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekilleri oturuma katılmadı.

Bu olağanüstü toplantı, muhalefet partilerinin 9 Ağustos’ta yaptığı başvurunun ardından gerçekleştirildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (Dem Parti), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve diğer bazı partiler, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay ile ilgili verdiği kararın gereğinin yerine getirilmesi için meclisin toplanmasını talep etmişti. AYM, Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararını “yok hükmünde” saymış ve kararın 1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla birlikte muhalefet, Atalay’ın vekilliğinin iadesi sürecinin başlamasını istemişti.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Grup Başkanvekili Abdullah Güler, AYM’nin kararını eleştirerek, “Bu hüküm kaldırılmadan AYM’nin hükmüyle hiçbir işlem tesis edemezsiniz” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da meclisin olağanüstü toplantısından önce yaptığı açıklamada, “Meclisin yapabileceği herhangi bir işlem söz konusu değil” ifadelerini kullandı. Öte yandan, TİP sözcüsü Sera Kadıgil, KRT Kanalında yaptığı değerlendirmede, meclis oturumunu ve yönetimini eleştirerek, anayasa ve hukuk normlarının ihlal edildiğini savundu.

Can Atalay’ın Mesajı

Olağanüstü toplantı öncesinde Can Atalay, TBMM Başkanlığı’na bir mesaj gönderdi. Atalay, AYM kararının mecliste okunarak özlük haklarının iade edilmesi gerektiğini belirtti ve aksi yönde her türlü gerekçenin anayasaya uymamanın bahanesi olacağını vurguladı. Atalay ayrıca, hukuka aykırı bu fiili durumun sonlandırılmasından meclis başkanının sorumlu olduğunu belirtti.

TBMM’deki bu olağanüstü toplantı, Atalay’ın hukuki durumu ve meclisin anayasal görevleri konusunda derin tartışmalara yol açarken, siyasi anlamda da önemli yankılar uyandırdı.