Türkiye’nin en önemli tatlı su göllerinden biri olan Eğirdir Gölü, kuraklık ve kirlilik tehdidi altında. Özellikle Eğirdir Gölü’nün en dar kısmı olan Kemer Boğazı’ndaki su genişliği, 1,8 kilometreden 1,2 kilometreye gerilemiş durumda. Eğer herhangi bir önlem alınmazsa, gölün bu noktadan ikiye bölünebileceği uyarısı yapılıyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi’nden emekli akademisyen ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, bu tehlikenin artışına dikkat çekti. Dr. Kesici’ye göre, Kemer Boğazı’nın kuruması halinde kamışlık ve sazlık istilası yaşanabilir. Bu durum, gölün ikiye bölünmesini hızlandırabilir.
Dr. Kesici, Eğirdir Gölü’nün en dar noktasında bulunmanın tehlikesine değinerek, “Bu noktada su seviyesi oldukça azaldı, ki bu bölüm zaten gölün en az su seviyesine sahip alanlarından biri. Kıyılardan başlayan ve gölün ortasında görülen büyük adacıklar ile birlikte sazlık adaları nedeniyle göl tamamen ikiye ayrılma tehlikesi altında” dedi.
Sazlıkların Bakımı ve Yenileme Çalışmaları
Dr. Kesici’nin belirttiğine göre, gölün kıyı ve sazlık alanlarında mutlak suretle bakım ve gençleştirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Dip kısımları temizlendiğinde suyun sirkülasyonu artacak ve gölün temizlenmesine de katkı sağlanmış olacak. Ayrıca, erozyon ve toprak birikimi gibi tehlikeler de bu çalışmalarla minimize edilebilir.
Özellikle Eğirdir Gölü’nün Hoyran kesimindeki su seviyesinin azalması, buharlaşmayı artırıyor. Bu nedenle, sazlıklarla ilgili iyileştirmelerin acilen yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Gölün bazı kısımlarında derinliğin 50-60 santimetreye kadar düştüğünü kaydeden Dr. Kesici, “Balıkçılar artık küçük teknelerle bile geçmekte zorlanıyorlar. Çünkü hem balçık haline gelmiş bir zeminle hem de aşırı su bitkileriyle karşılaşıyorlar. Su seviyesi oldukça düşük ve dip zemin bataklık bir hal almış” şeklinde durumu özetledi.
