Mersinde, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Üyelerine İşkence

Mersin’de gözaltına alınan ve işkence gören 9 kişinin hayati tehlikesi var!
Mersin’de 21 Ocak’ta yapılan ev baskınlarında aralarında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) üyelerinin de bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.

Gözaltında olan PSAKD üyesi Haydar Yıldırım’ın, yüzde 80 iş göremez raporu olduğu belirten avukatı Günay Dağ, sistematik bir işkencenin uygulandığını söyledi. Av. Dağ, ”Müvekkillerimizin işkence gördükleri doktor raporları ile de belgelenmiş durumda.

Mersin İl Emniyet Müdürlüğünde 15 gündür gözaltında tutulan ve işkence gördükleri fotoğraflarla belgelenen, aralarında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Tarsus Şubesinden Aytaç Asan ve Sarıyer Şube üyesi Haydar Yıldırım’ın da bulunduğu 10 kişi bir an önce adliyeye sevk edilmeli ve serbest bırakılmalıdırlar.

Gözaltında tutulan PSAKD üyesi ve yüzde 80 engelli Haydar Yıldırım’ın eşi Zeynep Yıldırım, eşi ve arkadaşlarının gözaltına alındıkları günden bu yana fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldıklarını, sürekli darp edildiklerini, bu durumu protesto etmek için açlık grevine girdiklerini, açlık grevinde olmaları nedeniyle kendilerine yasal olarak verilmesi gereken su, tuz ve şeker gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını, bu nedenle ciddi sorunlar yaşadıklarını belirttiler.

Zeynep Yıldırım, Seval Arıcı’nın kanama geçirdiğini, ve kanamasının halen devam ettiğini, bu nedenle ağır halsizlik, baş dönmesi mide bulantısı gibi sorunlar yaşadığını, açlık grevinde olduklarını, hastaneye getirilip götürüldükleri sırada darp edildiklerini de gördüklerini belirtti, Arıcı’yı en son gördüklerinde ayakta duramadığını ifade ederken, bir an önce çözüm olmaması durumunda ölümler yaşanacağını vurguladı. “İçerdeki işkencenin yoğunluğundan dolayı 4 gündür de su almıyorlar. Öncesinde de açlık grevi sırasında şeker ve tuz vermemişlerdi. Onun için mücadele ediyorduk. Avukatlarla zorluyorduk. Savcıyı zorluyorduk ancak hiçbir talebimize şu ana kadar olumlu bir cevap alamadık. Su almıyor olmaları vücutta farklı tahribatlara sebebiyet verebilir. Onun için de bir an önce durumlarının düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Gözaltındakilerin hayatlarından endişe duyduklarını belirten Zeynep Yıldırım, yüzde 80 engelli eşi Haydar Yıldırım’ı hastaneye getirilirken gördüğünde eşinin ayakta duracak halinin olmadığını ifade etti. Yıldırım, hastaneye son getirdiklerinde eşi ve arkadaşlarının araçların kapısı önünde darp edildiğini dile getirdi. Kendilerinin hastane önünde her gün beklediğini ve gözaltındakilerin bu nedenle her gün başka bir hastaneye götürüldüğünü söyleyen Yıldırım, en son gördüklerini şöyle aktardı: “Araç hastanenin önüne geldi. Ancak kimseyi indirmediler. Doktor geldi ve araca binmesi ile inmesi arasında 10 saniye geçti. Daha sonra alıp götürdüler. 10 kişiyi 10 saniyede tedavi ettirdiler. 10 saniyede neyin tedavisini yaptılar. Bu işkencedir. Adalet Bakanı istediği kadar işkence olmadığını söylesin. Olacaklardan polisinden savcısına hepsi sorumlu. Biz hastane önünde, adliye önünde bekleyişimizi sürdüreceğiz. Onlar orada ölecekse biz de burada öleceğiz.”

Gözaltındakilerden Dilan İzra’nın yakını Cengiz İzra da, Dilan’ın bir ay kadar önce belindeki kırıktan dolayı ameliyat olduğunu, belindeki çelik korseyle durabildiğini ve doktor raporuyla 5 dakikadan fazla oturmasının sakıncalı olduğunu ifade etti. Ancak Dilan’ın 14 gündür gözaltında tutulduğunu belirten İzra, yapılan uygulamanın insani ve hukuki olmadığını belirtti. Gözaltındakilerin serbest bırakılmalarını istediklerini belirten İzra, gözaltına alınanların hepsine nasıl işkence yapıldığını kendilerinin hastane önünde gördüğü gibi ortaya çıkan fotoğraflarla da durumun sabit olduğunu söyledi. Gözaltındakilerin bir an önce savcılığa çıkarılıp serbest bırakılmalarını ve tedavilerinin yapılmasını istediğini belirten İzra, aksi takdirde her gün savcılığın kapısını aşındıracaklarını ve “rahatsızlık” vermeyi sürdüreceklerini vurguladı.

Nokta Haber Yorum, Mersin