Karantina Günlerinde Cinsel İstismar

Karantina günlerinde evde kalan çocuklar birçok sorun yaşamaktadırlar. Son dönemlerde çocuğa yönelik cinsel istismarla ilgili yoğunca haberler yapılmaktadır. Özellikle Ensest olarak ifade edilen aile içi cinsel istismar vakalarında artış var. Cinsel istismar her dönemde var olan ve her dönemde toplumun temel sorunu olan bir konudur. Bu sorun aynı zamanda toplumun kanseridir ve çocuğa yönelik cinsel istismar bir cinayettir.

Sosyolojik açıdan toplumsal bir tehlikeyi ifade eden bir kavram olan pedofili (çocuğa karşı cinsel istismarda bulunmak) yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi çocukları veya ergenliğe yeni girmişleri cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık olarak tanımlanıyor. Türkçeye İngilizce paedophilia kelimesinden geçen “pedofili” sözcüğünün kökeni, Yunanca pais sözcüğünün kökü olan paid (çocuk) sözcüğünün birleştirme hâli “paido-“ve -philia (düşkünlük, özellikle anormal sevgi) sözcükleridir.

Çocuklara karşı uygulanan cinsel istismarın bu denli artış göstermesinin nedenlerini, çocukta yarattığı etkileri, toplumda bu tür vakaların artmasını engellemek için neler yapılması gerektiği konusunda pedofili alanında Uzmanların toplumu bu konuda sürekli bilgilendirmesi gerekiyor. Çünkü Farkındalık Çocuğa yönelik cinsel istismarın(Pedofilin) en büyük düşmanıdır.

Toplumda Pedofiller teşhir edilmelidir. Bunun için farklı önlemler alınmalıdır. “Pedofile ceza vermek bir boyuttur; Ama bunun birçok boyutu daha vardır. Bu anlamda farkındalık yaratma en önemli unsurlardan bir tanesidir. Toplum bilinçlendirilmelidir. Böylece aileler bilinçlendikçe çocuklarına yönelik bir koruma gerçekleştireceklerdir.

Bir de pedofillerin özellikleri noktasında toplumda bir farkındalık yaratmak gerekir. İnsanlar bir pedofil nasıldır, ne olur konusunda yeterince bilgiye sahip değildir. Bu konularda eğitim çalışmaları yapılabilir. Diyelim ki çocuk pedofili mağduru oluyor; ama aile çocuğunun cinsel istismara maruz kalıp kalmadığının farkına varmıyor. Çocuğun durumu ne olur, psikolojisi nasıl olur, fiziksel durumu ne olur? Bunları ailelere anlatmak gerekir. Aile bunun farkına vardığında müdahale edecektir.”

Cinsel istismara maruz kalan çocuk yaşadığı travma çok ağır bir travmadır. Çocuklar, yaşadıkları travmaları hiçbir şekilde atlatamıyor. Uluslararası pedofili uzmanlarının ortak kanaatleri ‘pedofiliye maruz kalan çocukların tedavisi yoktur’ yönünde. Bir ömür boyu onun izini en kötü şekilde yaşamaktadırlar.

Bazı görüşlere göre Pedofili tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktır. Oysa Pedofili hastalık bile olsa yarattığı sonuç ağır bir suçtur. Çünkü sonuçta pedofili mağduru olan çocuk nerdeyse ölümden beter bir duruma getirilmektedir. Çocuğa cinsel istismar bir cinayettir. Pedofili mağduru olan bir çocuk nerdeyse her gün ölmektedir. Bundan dolayı failin yarattığı sonuç ağırdır. Fail, çok ağır cezalarla cezalandırılıp toplumdan tecrit edilmeli, çocukların olduğu hiçbir ortama girmeyecekleri cezalar verilmelidir. Ancak bu şekilde çocuklar bu faillerden korunabilir.

“Pedofili, birçok kıta Avrupası hukuk düzeninde cinsel suçların en önemlisi kabul edilir. Genellikle kurbanın yaşı küçüldükçe ve kurbanla saldırgan arasındaki yaş farkı arttıkça cezalar artar. Pedofillerin %50’sinden fazlası kurbanların akrabaları, aile dostları ya da tanıdıklarıdır.

Dünyada ve özellikle Türkiye’de yaşanan pedofili vakaların büyük bir kısmı çeşitli nedenlerle gizlenmektedir. Vakaların büyük bir kısmı ortaya çıkmıyor ve bu yüzdendir ki bugün yeni yeni vakalarla karşı karşıya kalıyoruz.

Pedofillerin en büyük silahı çocuğun aile bireylerini öldürmekle tehdit etmesidir. Özellikle en çok sevdiğini öldüreceğini söylemektedir. Bu durumda çocuk korkmakta pedofili ifşa edememektedir. Bazen pedofil çocuğun en yakını(baba, amca, dayı, abi vd.)olabilmektedir. Ensest durumlarının büyük bir çoğunluğu aile parçalanır diye gizli tutulmaktadır. Bazen pedofil toplumun çok saygın kişileri(imam, öğretmen, doktor, vd.) olabilmektedir. Bu durumda aileler söylersek te bize kimse inanmaz korkusuna kapılmaktadır. Oysa bu durumda yetkili mercilere başvurulduğunda kim olursa olsun istismarı tespit edildiği anda gereken yapılmaktadır.

Bazı durumlarda aile çocuğa istismar konusunda inanıp-inanmamakta kararsız kalmaktadır. Bu durumda temel ilke çocuğa inanmaktır.

Çocuğa yönelik cinsel istismarın en önemli panzehiri vakayı ortaya çıkarmak ve pedofilleri teşhir etmektir. Aileler bu konuda hiçbir şekilde çekinmemeli olayın üzerine korkusuzca gitmelidir. Bilinçlenen toplum istismar vakalarında her durumda ailenin yanında yer almaktadır. Bu yüzden aile toplum ne der kaygısı taşımamalıdır. Pedofiller teşhir oldukça diğerlerinin cesareti de kırılmaktadır. Aile huzurunu bozma adına istismarı ifşa etmediğinde aslında çocuğunu ölüme mahkûm etmektedir. Ne olursa olsun Pedofiller teşhir edilmeli toplumdan tecrit edilmelidir. Aksi durumda bu vakalar gün geçtikçe artmakta artacaktır.

Arslan ÖZDEMİR