Karanlık dönem başladı

Terörle Mücadele Kanunu kapsamında muhbirlik yapanlara para ödülü verilmesini öngören yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğe göre muhbirin kimliği gizli tutulacak

Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda ihbarda bulunanlara ya da failin yakalanmasına yardımcı olanlara para ödülü verilmesi için yönetmelik çıkarıldı. Dün Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik tepkilere neden oldu.

Erdoğan istedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhtarlara yaptığı “muhbirlik” çağrısı yönetmelik haline geldi. Dün Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda muhbirlik yapanlara 4 milyon liraya kadar ödül verilecek. Kamu personeli ödül alamayacak ancak geçici köy korucularına istisna uygulanacak, muhbirin kimliği de gizli tutulacak.

Vatandaşlık şart değil

Yönetmeliğe göre ödüllendirilecek kişilerde Türkiye vatandaşı olma şartı aranmayacak. Ödülün miktarını Ödül Komisyonu belirleyecek.

İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’nın başkanlığında oluşturulacak komisyonda, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı’ndan üçer üye görev yapacak. Ödül verilecek kişilerin kolluk kuvvetleri, askeri personel veya terörle mücadele ile görevli kamu personeli olmaması gerekiyor. Ancak geçici köy korucularına istisna getiriliyor. Buna göre ihbarda bulunan ve failin yakalanmasına yardımcı olan koruculara ödül verilebilecek. Ödüllendirmeye ilişkin giderler İçişleri Bakanlığı’nın bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak.

4 milyona kadar ödül

Yönetmelikte ödülün miktarının 200 bin lirayı geçemeyeceği belirtilmekle birlikte, komisyonun önerisi ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile 20 katına, yani 4 milyon liraya kadar artırılmasına da olanak tanınıyor.

Ödül miktarı, her yıl ilan edilen ‘yeniden değerleme’ oranına göre artırılacak. Birden çok ihbarda bulunanlar her suç ve fail için ayrı ayrı ödül alabilecek.

Kimlikler gizlenecek

Yönetmeliğin en tartışmalı hükümlerinden biri de ihbarcıların kimliklerinin gizli tutulması. Buna göre ödül verilen kişilerin kimlikleri hiçbir şekilde açıklanamayacak.

Ayrıca yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına yönelik işlemler ile bunların denetimlerine ilişkin bilgiler de gizli tutulacak. Böylelikle tümüyle “karartma” uygulanacak.

“BU ANCAK DEMOKRASİDEN VAZGEÇMİŞ REJİMLERDE OLUR”

Rıza Türmen (Eski AİHM Yargıcı): Çok ahlaksızca bir yönetmelik hazırlandı. Herkesi ihbarcılığa teşvik ediyor. Kimlikler ve denetimle ilgili bilgiler de gizli tutulacak. Herkes yanındaki komşusuna, akrabasına kuşkuyla bakacak. Böyle bir düzenleme demokrasiden iyice vazgeçmiş rejimlerde söz konusu olur ancak. Gezi’den beri devam eden sürece baktığımızda Erdoğan önce esnafa polislik görevi verdi ardından muhtarları muhbirliğe teşvik etti. Şimdi temenniyle kalmıyorlar ihbarcılığı kurumsallaştırıyorlar. Yönetmeliğin atıfta bulunduğu terörle Mücadele Yasası zaten son derece sakat bir yasa. Son derece ucu açık bir terör tarifi var. Nerede başladığı nerede bittiği belli olmayan bir yasa. Bu yönetmelik ülkedeki rejimin diktatörlük olduğunun açık bir ilanıdır. Tam anlamı ile utanç verici bir yönetmelik.

“MUHBİRLİK AHLAKİ DEĞİL”

Yücel Sayman (Eski İstanbul Barosu Başkanı): Para ile ödüllendirerek insanların kafasına muhbirliği koymak ahlaki değil. Böyle bir yönetmelik hazırladığına göre, demek ki İçişleri Bakanlığı bunu ahlaki görüyor. Terörle mücadele ihbarcılığı, muhbirliği teşvik ederek yapılmaz. Terörün nedenlerini ortadan kaldırmak için çaba harcamak gerekir. Muhbiri ödüllendirmek devlet ahlakı açısından hiç de doğru bir yöntem değil.