Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 7 Ekim’den beri ayrım gözetmeksizin devam ettirdiği saldırılarında son bir günde 306 kişinin daha öldüğünü açıkladı. Buna göre, ölenlerin sayısı 10 bin 328’e yükseldi. Ölenlerin 4 bin 237’sinin çocuk, 2 bin 719’unun kadın olduğu belirtildi.
İsrail ordusunun havadan bombaladığı Gazze Şeridi’ni karadan da ikiye yarmasının ardından, bölgenin kuzeyindeki sivillerin güneye gitmesi yönündeki ültimatomunu da devam ettiriyor. Son olarak, tank tehdidi altında evlerini yürüyerek terk eden yüzlerce Filistinli görüntülendi.
İsrail ordusunun bizzat kendisinin paylaştığı görüntülerde, ellerinde beyaz bayrak bulunan Filistinliler görülüyor. Görüntüler, İsrail ordusunun “Selahaddin Yolu’ndan 10:00-14:00 arasında Gazze Vadisi’nin güneyine doğru ilerlenmesi” yönündeki ültimatomu ile paylaşıldı.
‘İkinci Nakba’
Bu görüntüler, Filistin Yönetimi’nin İngiltere’deki diplomatik misyonunun temsilcisi Husam Zomlot’un da tepkisini çekti. İsrail’in kurulduğu 1948’de yüz binlerce Filistinlinin evlerini terk ettiği Nakba’ya (Felaket) atıf yapan Zomlot, şu ifadeleri kullandı:
“İşgalci İsrail tankları, Filistinlilerin evlerinden toplu olarak zorla sürülmesi için Gazze’de. İsrail’in ikinci bir Nakba’yı planladığı ve bunu uyguladığı konusunda tekrar tekrar uyarılarda bulunduk. Ve dünya hâlâ Gazze için ateşkes çağrısı yapıp yapmamayı mı tartışıyor?”
Bu yazıda, Gazze Şeridi’nde yaşanan son gelişmeleri ve İsrail’in insan hakları ihlallerini ele alacağız. Gazze’de yaşanan insani kriz, uluslararası toplumun sessizliği ve çifte standartları karşısında büyümeye devam ediyor. Gazze halkının yaşam hakkı, özgürlük hakkı ve onur hakkı hiçe sayılıyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi ve ekonomik bir kuşatma anlamına geliyor.
Gazze Şeridi, yaklaşık 2 milyon nüfusuyla dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biridir. Bu nüfusun yaklaşık yarısı 18 yaşın altındadır. Gazze halkının büyük bir kısmı mülteci statüsündedir ve 1948’de İsrail’in kuruluşu sırasında evlerinden sürülen Filistinlilerin torunlarıdır. Gazze Şeridi, 2007 yılından beri İsrail tarafından abluka altında tutulmaktadır. Bu abluka nedeniyle Gazze halkının temel ihtiyaçları olan gıda, su, elektrik, sağlık hizmetleri ve eğitime erişimi kısıtlanmıştır. Gazze Şeridi’nin dış dünya ile bağlantısı kesilmiştir ve halkın seyahat etme hakkı yoktur.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, 2008-2009, 2012 ve 2014 yıllarında olduğu gibi, bu yıl da tekrar başlamıştır. İsrail, Gazze’ye yönelik saldırılarını, Hamas’ın roket atışlarına karşılık vermek olarak gerekçelendirmektedir. Ancak bu gerekçe, orantısız güç kullanımını ve sivillerin hedef alınmasını meşrulaştırmaz. İsrail’in saldırıları, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırıdır. İsrail, Gazze’de sivil altyapıyı, okulları, hastaneleri, medya kuruluşlarını ve BM tesislerini bombalamıştır. İsrail’in saldırıları sonucunda binlerce Filistinli hayatını kaybetmiş, on binlercesi yaralanmış ve yüz binlercesi evsiz kalmıştır.
