Ä°ran’da kadınların başörtüsü zorunluluÄŸuna karşı verdiÄŸi mücadele, son bir yılda iki trajik olayla gündeme geldi. 16 yaşındaki Armita Geravand, 1 Ekim’de başörtüsü nedeniyle ‘ahlak polisi’ tarafından darp edildikten sonra komaya girdi ve bugün hayatını kaybetti. Geravand’ın ölümü, geçen yıl 22 yaşındaki Jîna Mahsa Amini’nin ‘ahlak polisi’ gözaltısında ölmesinin ardından baÅŸlayan ve ülke çapında yönetim karşıtı protestolara dönüşen gösterilerin birinci yıl dönümünde gerçekleÅŸti.
Bu iki olay, Ä°ran’da kadınların zorunlu kıyafet kuralına karşı verdiÄŸi uzun ve cesur mücadeleyi gözler önüne seriyor. Ä°ran’da 1979’daki Ä°slam Devrimi’nden sonra kadınların kamusal alanda baÅŸlarını örtmeleri zorunlu hale geldi. Bu kural, ‘ahlak polisi’ olarak bilinen Ä°rÅŸat devriyeleri tarafından sıkı bir ÅŸekilde uygulanıyor. Kadınlar, başörtülerini gevÅŸek takmak, saçlarını göstermek veya renkli giyinmek gibi nedenlerle devriyeler tarafından taciz ediliyor, cezalandırılıyor veya gözaltına alınıyor.
Ancak kadınlar, bu baskıcı rejime boyun eğmiyor. Son yıllarda, sosyal medya üzerinden örgütlenen kadın aktivistler, kampanyalar düzenleyerek başörtülerini çıkarmak, beyaz giymek veya sokakta dans etmek gibi eylemlerle zorunlu kıyafet kuralına karşı çıkıyor. Bu eylemler, rejim tarafından sert bir şekilde bastırılıyor ve pek çok kadın tutuklanıyor, işkence görüyor veya hapis cezasına çarptırılıyor.
Ä°ran’da kadınların başörtüsü zorunluluÄŸuna karşı verdiÄŸi mücadele, sadece bir kıyafet meselesi deÄŸil, aynı zamanda bir insan hakları ve demokrasi meselesidir. Kadınlar, rejimin kendilerine dayattığı kimliÄŸi reddederek, özgürce yaÅŸama ve ifade etme hakkını savunuyorlar. Bu mücadele, Ä°ran halkının rejime karşı duyduÄŸu hoÅŸnutsuzluÄŸun da bir yansımasıdır. Ä°ran’da ekonomik kriz, yolsuzluk, baskı ve sansür gibi sorunlar nedeniyle pek çok insan rejimden umudunu kesmiÅŸtir. Kadınların başörtüsü protestoları, rejimin meÅŸruiyetini sarsan ve deÄŸiÅŸim talep eden geniÅŸ bir muhalefet hareketinin parçasıdır.
NHY/ Artı Gerçek
