Kan, serum, aşı ya da bazen basit bir tıbbi malzeme, acil vakalarda hayat kurtaran gereksinimler. İhtiyaç anında sadece bulmak yeterli değil; bunların zamanında ve doğru koşullarda yerine ulaştırılması en az o kadar önemli. Peki gelişmiş alt yapı ve iletişim imkanlarından yoksun bir coğrafyada bu ne kadar mümkün? İnsansız hava araçları (İHA) çözüm olabilir mi?
Afrika kıtasındayız. Yukarıdaki sorulara yanıt arayan ABD’li start-up şirketi Zipline, önce 2016’da Ruanda, üç yıl sonrasında ise Gana’da ‘acil drone hattı’ projesini hayata geçirmiş.
Sistem, her iki Afrika ülkesinde sağlık bakanlıkları ve yerel havacılık otoriteleriyle entegre çalışıyor. Hastaneler, klinikler yahut acil müdahale ekiplerinin bulunduğu herhangi bir adrese günde ortalama 2 bin teslimat yapma kapasitesine sahip. Bu da 20 milyondan fazla insanın hayat kurtaran tıbbi gereçlere zamanında erişimi demek. Hem de geleneksel yöntemlerden 10 kat daha hızlı.
Kaliforniya merkezli Zipline’ın kurucularından Keller Rinaudo, ‘Kan pahalı, hayat kurtarıcı ve fakat yola çıktığında uzun süre bozulmadan dayanmıyor. Dağlık, alt yapısı bozuk ve ulaşımı zor yerlerde otomobil ya da motosiklet gibi geleneksel metodlarla teslimat çok yetersiz’ diyor.
Drone ambulans sistemi nasıl çalışıyor?
İHA’lar, ekseriyetle askeri amaçlarla kullanılan silah ya da gözetleme araçları olarak biliniyor. Halbu ki; kullanım alanları bunlarla sınırlı değil; giderek de çeşitleniyor. Film endüstrisi, perakende, reklam ve kargo bunlardan birkaçı. Sağlık sektöründe hızla yaygınlaşıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde drone ambulanslar geçtiğimiz yıllarda küçük ölçekte hizmet vermeye başlamıştı. Afrika’daki acil drone hattı ise başka yerde henüz benzeri olmayan boyutta bir operasyon.
Zipline, Ruanda ve Gana’da hükümet ve sivil havacılık makamlarından gerekli izinleri alıp saÄŸlık hizmeti veren merkezlerle iletiÅŸim alt yapısını oluÅŸturarak iÅŸe baÅŸlamış. Ruanda’da iki, Gana’da dört dağıtım noktası kurmuÅŸ. Bunlar, hem droneların iniÅŸ kalkış terminali hem tıbbi malzeme deposu olarak görev yapıyor.
SaÄŸlık personeli, önce Zipline’ın online eczanesi sorumlularına mevcut telefon hatları üzerinden text mesajı yoluyla sipariÅŸ yolluyor. Bu mesajda acil ihtiyaç duyulan ÅŸey ve miktarı belirtiliyor.
Siparişin yönlendirildiği, en yakın dağıtım noktasındaki ekipler talebi karşılamak için harekete geçiyor. Modüler dört parçadan oluşan hava aracını uçuşa hazır hale getiriyor. Ardından kargo haznesine korunaklı paket yükleniyor ve insansız hava aracı, acil drone hattı için özel geliştirilen platformdan fırlatılıyor.
Ayrılabilir bataryaları sürekli GPS bağlantılı olan bu dronelar, uçuş süresince uzaktan kumanda gerektirmeksizin, otonom şekilde çıkış ve varış noktaları arasında hareket edebiliyor. Varış yerine ulaştığında, kargoyu belirli bir yükseklik seviyesinde havadan bırakıyor. Hemen ardından açılan paraşüt, paketin deforme olmadan yere inmesini sağlıyor.
Hayat kurtarmak için zamana karşı bir yarış söz konusu. Zipline sisteminde, ÅŸu ana kadarki verilere göre sipariÅŸin alınmasıyla, bir drone’un yola çıkması arasında geçen süre ortalama 5 dakika. Acil ambulans hattında hizmet veren dronelar saatte azami 128 km hıza ulaÅŸabiliyor.
Zipline’ın Gana’daki faaliyetlerini destekleyen Küresel Aşı Ä°ttifakı GAVI BaÅŸkanı Dr. Seth Berkley, ‘Bu drone ağı vasıtasıyla hedefin, acil tıbbi malzemelerin en fazla 30 dakika içinde yerine ulaÅŸtırılması’ olduÄŸunu söylüyor.
İnsansız hava araçlarıyla kargo servisinde Amazon ve Google’ı geride bıraktı
Amazon ve Google gibi ÅŸirketlerin Drone ile paket teslimatını model alan Zipline, Afrika’da yürüttüğü operasyonla iki teknoloji devini de geride bırakarak bu çapta bir drone kargo ağı geliÅŸtiren ilk ÅŸirket oldu.
Uzmanlar, teknoloji üretmenin işin kolay kısmı; asıl zor olanın ise ulusal sağlık sistemleriyle de entegrasyonu sağlayarak etkin bir dağıtım ağı kurmak olduğu görüşünde.
PwC’s Drone Powered Solutions Tepe Yöneticisi Michael Mazur, ‘Zipline’ın bir gün içerisindeki drone uçuÅŸ sayısı, muhtemelen Amazon ve Google’ın tarihindeki kayıtlı drone uçuÅŸlarının bütününden fazladır’ diyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun San Francisco merkezli drone projesini yöneten Timothy Reuter’a göre de ‘Zipline kadar uçuÅŸ gerçekleÅŸtiren Amerikalı ya da Avrupalı bir baÅŸka ÅŸirket yok’.
Drone ambulans hattı her ülkede uygulanabilir mi? Türkiye’de PTT drone kargo hizmetine ne zaman baÅŸlayacak?
Peki GAVI ve Bill & Melinda Gates Vakfı tarafından da desteklenen Zipline, neden iÅŸe Afrika’dan baÅŸladı? Öncelikle Kara Kıta’da milyonlarca insan için bu sistem hayati bir soruna çözüm üretecekti. Bununla birlikte, Ruanda dünyanın baÅŸka bölgelerindekinden çok daha esnek iç havacılık düzenlemelerine sahip. Zipline, 14 bin km2 alanda drone uçuÅŸları yapabiliyor.
Google da ilk olarak ‘kargo drone’larını aynı sebeplerden, ABD yerine Avustralya ve BirleÅŸik Krallık sınırlarında uçurdu. Fakat, ABD düzenlemelerin esnetilmesi ve yerel düzeyde ticari drone uçuÅŸlarının önünü açmaya dönük adımlar atıyor.
Amerikan Federal Havacılık Kurumu, önceki yıl drone pilotluğu programını onaylamış ve daha önemlisi insansız hava araçlarıyla ticaret sektörünün genişlemesine olanak sunan düzenlemelere izin vermişti.
Türkiye’de ise Posta ve Telgraf TeÅŸkilatı Genel Müdürlüğü (PTT); zor coÄŸrafyalara ulaÅŸma, afetzedelere müdahale ve ilaç, kan gibi acil ürünlerin nakliyatı amaçlı drone taşımacılığını gündemine aldı. Bu kapsamda test aÅŸamasının 2019’da bitmesi ve hizmetin devreye girmesi bekleniyordu. Uygulama üzerinde halen çalışmalar sürüyor.
Timothy Reuter’a göre, ‘Ruanda örneÄŸi, dünyanın geri kalanı için drone taşımacılığında bir model olacak’.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- AkÅŸener, ErdoÄŸan’dan Ne Ä°stedi? - 7 Haziran 2024