İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bu sabah İBB ve bağlı kuruluşu İSKİ’nin tepe yöneticilerine yönelik düzenlenen şafak operasyonlarına sert tepki gösterdi. İBB Başkanvekili Nuri Aslan, gözaltıların gerekçesinin İstanbul’un su kaynaklarını korumak için çalışan kamu görevlilerinin hedef alınması olduğunu vurguladı. Aslan, “Bu arkadaşlarımız görevlerini tamamen yasal çerçevede ve kamu yararı gözeterek yürüten arkadaşlarımızdır” diyerek sürecin siyasi hesaplarla yürütüldüğüne işaret etti.
İstanbul halkı için hayati öneme sahip altyapı çalışmaları yürüten kadroların bir sabah operasyonuyla gözaltına alınması, muhalefet cephesinde büyük tepkiye yol açtı. Özellikle Kanal İstanbul gibi kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açan projelerle bağlantılı alanlarda çalışan isimlerin hedef alınması, operasyonların arka planına dair soru işaretlerini artırdı.
“Kaygı Verici Bir Tablo: Sazlıdere Barajı ve Kanal İstanbul Tehlikesi”
Nuri Aslan, gözaltına alınan İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa’nın ve arkadaşlarının, Sazlıdere Barajı çevresindeki kontrolsüz yapılaşmaya karşı etkin önlemler almak için çalıştığını hatırlatarak, “Bu çabaların sekteye uğratılması, İstanbul’un su hakkı ve çevresel geleceği açısından kaygı verici bir tablo oluşturmaktadır” dedi.
Sazlıdere Barajı’nın, Kanal İstanbul projesi nedeniyle yok olma riski taşıdığı uzun zamandır çevre bilimciler tarafından dile getiriliyor. Bu kritik uyarılara rağmen, kamu yararını savunan kadroların gözaltına alınması, iktidarın önceliğinin çevre ve halk sağlığı değil, rant projeleri olduğunu düşündürüyor.
“İfade Vermeye Hazır İnsanlara Sabah Baskını”
Aslan, sabah erken saatlerde yapılan gözaltıların aileler üzerinde ciddi travmatik etkiler yarattığını vurgularken, gözaltına alınan kamu görevlilerinin çağrıldıkları takdirde ifade vermeye hazır olduklarını da belirtti.
Buna rağmen şafak vakti düzenlenen operasyonların, doğrudan bir hukuk ihtiyacından çok, kamuoyuna verilen bir gözdağı mesajı olduğu izlenimini güçlendirdiği görülüyor. Kurum işleyişinin sekteye uğratılması ve hizmetlerin zedelenmesi pahasına yürütülen bu tür operasyonlar, Türkiye’de hukuk devletinin geldiği noktaya dair acı bir tablo çiziyor.
Kanal İstanbul Uğruna Kamu Yararını Hiçe Saymak
Özellikle İSKİ’nin su kaynaklarını koruma çabalarının hedef alınması, Kanal İstanbul projesinin önündeki idari engellerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı yorumlarına neden oldu. Aslan, “Bu arkadaşlarımız İstanbul’un en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere’yi korumaya çalışıyordu. Şimdi bu çalışmalar sekteye uğratılıyor” diyerek durumu özetledi.
İktidarın, bilim insanlarının ve çevre mühendislerinin uyarılarına rağmen projeyi dayatma çabası, kamu yararının değil, başka çıkarların ön planda tutulduğu eleştirilerini haklı çıkarıyor. Sazlıdere gibi stratejik su kaynaklarının göz göre göre riske atılması, sadece bugünün değil, geleceğin İstanbul’unu da tehdit ediyor.
“Hiçbir Güç Bizi Alıkoyamayacak”
İBB Başkanvekili Aslan, açıklamasını, “Su kaynaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve kamu yararını koruma kararlılığımızdan hiçbir güç bizi alıkoyamayacaktır” sözleriyle tamamladı. İBB’nin hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini belirten Aslan, İstanbullulara da “içiniz rahat olsun” mesajı verdi.
Ancak yaşananlar, Türkiye’de merkezi iktidarın yerel yönetimlere yönelik baskı stratejisinin yeni bir evreye geçtiğini gösteriyor. Demokratik kurumlara yönelik bu müdahalelerin, yalnızca siyasal değil, doğrudan halkın temel yaşam haklarını da hedef aldığı gerçeği artık daha görünür durumda.
- Başlık: AKP İktidarında 34 Bin 908 İşçi Hayatını Kaybetti: “İş Cinayetleri Kader Değil, Cinayettir” - 27 Nisan 2025
- “Sikorsky Helikopteri Yolsuzluğu ve Ekrem İmamoğlu’nun Tutukluluğu: Yolsuzluğun Arkasındaki Siyasi İkilemler” - 27 Nisan 2025
- AKP’li Bürokratlar Lüks Villalara Koştu: Çekmeköy Kışlası Rantı Patladı - 27 Nisan 2025