Günlerden pazar, güneşli bir bahar sabahına uyandım diye seviniyorsunuz. Dışarıda kuşlar cıvıldıyor, sokak köpekleri bir olmuş havlıyor.
Gün başlıyor.
Güzel bir kahvaltı var aklınızda. Sonra çıkıp dolaşmak. Ama önce haberlere bakmak istiyorsunuz. Bir alışkanlık, belki birazda merak var bunun altında. Gazeteleri açmaya korkarak elinize alıyorsunuz. Dünün haberleri, çoğu bildiğiniz şeyler. Ahmet Şık için yürümüş arkadaşları. Yüz gündür içeride. Yüz adım yürüyüşü…
Neden içeride Ahmet Şık, suçu ne?
Fethullahçı yapılanma ile ilgili kitap yazarken, daha baskıya göndermeye fırsat bulunmadan tutuklanmasıyla Ahmet Şık’ı tanıdı büyük çoğunluk. Daha sonra kitap yüz yazarın imzasıyla “İmamın Ordusu” adıyla yayınlandı. Fethullahçıların polisteki örgütlenmesini kitapla bir kez daha bilinir kıldı.
Uzun yıllar içeride yattı. İktidar kavgası aynı yağmurlar altında yürüyenleri ayırdı. Hükümet Fethullahçılarla nikahı bozdu… Kumpaslar ortaya çıktı, Ahmet Şık özgürlüğüne kavuştu. Gazetecilik mesleği olan işini yapanın sevilmediği günler başlamıştı. Ahmet Şık’da gazeteciydi. İşini yapmaya devam etti.
MİT Tırları dedi, yazdı.
15 Temmuz Darbesinin şifrelerini çözmeye çalıştı, eline geçen ip uçlarını bırakmadı, ardını sorguladı. Tutuklandı. Tutuklanma daha çok yazma sen demek gibiydi.
Yüz gündür içeride Ahmet Şık.
Türkiye referanduma giderken, kara propaganda devam ediyor. Ülkenin hemen her yerinde “Hayır” diyenlere göz açtırılmıyor. Baskılar görüyorlar. Çalışmaları, kampanyaları engelleniyor. Her ilde, her kasabada gözaltında çok sayıda “Hayırcı” var. Özellikle gençler gözaltına alınıyor, göz dağı veriliyor. Basında haber olmayı hak etmeyen bu demokrasi ayıbı sosyal medya sayesinde kısmen görünür oluyor. Hayırcılara parmak sallayan polisler, güvenlik görevlileri, yaka paça gözaltına almalar, hayır çadırlarının belediye çalışanları tarafından sökülmesi ve silahlı saldırılar bir yanda, diğer yanda devletin bütün imkanları ile “evet” çalışması yapan cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar…
Ben kendi payıma bu güzel pazar sabahına da güzel başlayamıyorum. Ülkede olup biten yetmezmiş gibi bir de dünyadan kötü haberler üstüme üstüme geliyor.
Mısır’da patlayan bombaların hedefinde bir kilise var. Hristiyanların Paskalya bayramı kana bulandı. Ortadoğu kanla tarihini yeni bir sayfa daha ekledi. Suriye, Irak, Yemen, Libya kan gölü çoktandır. Mısır Arap Baharından bu yana durulmuyor. Mısır’dan gelen haberler insanın kanını donduruyor. İki patlamada çok sayıda ölü ve yaralılar var. Ajanslara düşen haberlerde şimdiden 21 ölü, 42 yaralıdan söz ediliyor…
Z. Baki Kamil
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024