Gezi tutuklularının 100. gün mesajı

Gezi Parkı davası kapsamında yapılan tutuklamaların üzerinden 100 gün geçti. Gezi tutukluları ve aileleri, 100’üncü gün vesilesiyle DW Türkçe’den Burcu KarakaÅŸ’ın sorularını yanıtladı.

Ä°stanbul ÇaÄŸlayan Adliyesi’nde 25 Nisan’da görülen Gezi davasından mahkûmiyet ve tutuklama kararları çıkalı 100 gün oldu. Ä°stanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın karar duruÅŸmasında Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, ÇiÄŸdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden ve YiÄŸit Ali Ekmekçi’ye 18 yıl hapis cezası ve hepsinin ayrı ayrı tutuklanmasına karar vermiÅŸti. Aynı dosya kapsamında iÅŸ insanı Osman Kavala’ya ise ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezası verilmiÅŸti

Bakırköy Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mücella Yapıcı, ÇiÄŸdem Mater ve Mine Özerden, 100’üncü gün vesilesiyle DW Türkçe’nin sorularını avukatları aracılığıyla yanıtladı.

“100 gün benim için bir ÅŸey ifade etmiyor”

“Bizleri delilsiz, sorgusuz sualsiz, haksız hukuksuz cezaevine kapatalı 100 gün olmuÅŸ. Aslında sadece bizlerin tutulduÄŸu duvarlar arası deÄŸil, tüm ülke büyük bir cezaevine dönüşmüş durumda” diyen Yapıcı, yıllardır haklı ve mantıklı nedeni olmadan tutsak bulunan tutuklu ve hükümlüler düşünüldüğünde 100 günün kendisi için pek bir ÅŸey ifade etmediÄŸini söyledi. Yapıcı şöyle devam etti:

“Öncelikle baÅŸta Aysel TuÄŸluk, Osman Kavala, Selahattin DemirtaÅŸ olmak üzere gerçek ve evrensel bir hukuk düzeni tesis edildiÄŸinde özgür kalacak diÄŸer tutsaklar ile birlikte bizlerin de özgürlüğümüze ve sevdiklerimize kavuÅŸacağımız günlere umudumu ve inancımı hep diri tutuyorum. Bu 100 gün içerisinde bizleri içeride ve dışarıda yalnız bırakmayan tüm dostlara Gezi’nin olanca sıcaklığı ile selam ederim.”

“Unutulmadığımız sürece umut her zaman var”

ÇiÄŸdem Mater ise gönderdiÄŸi mesajda, tutuklu iÅŸ insanı Osman Kavala’nın durumuna dikkat çekti. Mater, “Ä°nsan içerideyken gün saymıyor, dışarıdayken içerideki için sayılıyor. Ben de dışarıdayken sevgili Osman bey için sayıyordum. Biz 100 gündür hapisteyiz, Osman Bey 1736 gündür hapiste” dedi.

Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi (AÄ°HM) kararlarına raÄŸmen Anayasa ihlal edilerek hapiste tutulmaya devam edildiklerini vurgulayan Mater, “Bu sadece bizimle ilgili deÄŸil, nasıl bir ülkede, nasıl bir hukuk sisteminde yaÅŸamak istediÄŸimizle ilgili. Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevleri hukuksuzca tutulan insanlarla dolu. Konu biz deÄŸiliz, konu hepimiz” diye konuÅŸtu.

Mater ve Yapıcı ile Bakırköy Cezaevi’nde aynı koÄŸuÅŸta tutulan Mine Özerden, gönderdiÄŸi mesajda “Zaman algımız bulunulan ortamla ilgili olarak deÄŸiÅŸiyor sanırım. Bazen anlar çok uzun gelirken, haftalar, aylar daha hızlı geçebiliyor.‘Her canlı tadacaktır’ kıvamında yaÅŸadığımız bu haksız, hukuksuz tutukluluk sürecinde 100 gün nedir ki? Çok daha fazlasını yatanlar var. Artık yakın-uzak tarihi hatırlayamayanlar var. Unutulmadığımız sürece umut her zaman var, deÄŸil mi?” sözlerine yer verdi.

“Umarım çok yakında bu kabus bitecek”

Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Hakan Altınay, 100 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.

DW Türkçe’ye konuÅŸan Hakan Altınay’ın eÅŸi Hande Altınay, “‘Dışarıdakiler için de çok zordur’ demiÅŸlerdi. Gerçekten de öyle. Herkesin yükünün iki kat arttığı bir süreç” dedi.

Gezi davasına yönelik büyük bir haklılık ve sahiplenme olduÄŸunu, bu adaletsizliÄŸin toplumun vicdanında karşılık bulduÄŸunu ve kendilerinin de bu karşılık ve dayanışma ile güçlü durduÄŸunu dile getirerek “Tayfun, Can, Hakan birlikte çok iyiler. Orada çok iyi bir dayanışma hali kurdular” diye ekledi. Ä°ki yaşındaki oÄŸulları Ege’nin eÅŸi tutuklandığı sırada ilk cümlelerini kurmaya baÅŸladığını anlatarak “Bugün 100 gün sonra ÅŸakır ÅŸakır konuÅŸan bir çocuk var karşımızda. Hakan bu günlere ÅŸahit olamadı. Bugünler bize nasıl geri verilecek? Hiçbir zaman geri verilemeyecek bir kayıp” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Hande Altınay önlerinde biri istinaf mahkemesi diğeri Anayasa Mahkemesi olmak üzere iki hukuki süreç olduğunu da hatırlattı.

Gezi davasında 7 Haziran’da gerekçeli kararın açıklanmasının ardından avukatlar, istinaf mahkemesine baÅŸvuruda bulunmuÅŸtu. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) de bireysel baÅŸvuru yapılmıştı.

AYM’ye gönderilen dilekçelerde, Anayasa ile Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin ihlal edildiÄŸi belirtildi. Altınay, AÄ°HM’in Osman Kavala hakkında 10 Aralık 2019’da açıkladığı kararın Türkiye hükümeti tarafından yerine getirilmediÄŸine hükmettiÄŸini hatırlatarak, “AÄ°HM kararlarının uygulanmasını, yani olması gereken ÅŸeyi bekliyoruz. Umarım çok yakında bu kabus bitecek” diye konuÅŸtu.

“Kamuoyunu ‘Gezi hayaleti’ ile korkutuyorlar”

Avukat Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay ise 100 günün sıkıntılı geçtiÄŸini anlattı. DW Türkçe’ye konuÅŸan baba Atalay, “Ama ÇaÄŸlayan’da kararın açıklanmasından sonra zilimiz durmadı. O günden bu yana sarıp sarmalandık. EÅŸim Şükran haftada bir kapalı görüşe gidiyor, ben diyaliz nedeniyle ayda bir defa açık görüşe gidiyorum. Vera ve Ege isimli iki küçük arkadaşımız var, onlar görüşmelerin neÅŸesi oluyorlar” dedi.

Kamuoyunun davayı sahiplenme konusunda geri adım atmaması gerektiÄŸinin altını çizerek “Ben her katıldığım toplantıda ‘Dik duralım, yılmayalım, çoÄŸalalım ve kazanalım’ dedim. Ellerinde bir ‘Gezi hayaleti’ var. Kamuoyunu Gezi hayaleti ile korkutuyorlar, olmadık yalanlar söyleniyor. Dik durmak önemli” diye ekledi.