Japonya, 2011 yılında tsunaminin neden olduğu nükleer felaketin ardından Fukuşima nükleer santralinde biriken atık suyu Pasifik Okyanusu’na boşaltmaya hazırlanıyor. Bu karar, bölge ülkelerinin ve balıkçıların tepkisine rağmen alındı.
Fukuşima nükleer santrali, 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen dev dalgaların etkisiyle büyük hasar görmüş ve radyoaktif madde sızıntısına yol açmıştı. Bu olay, Çernobil’den sonra dünyanın en büyük nükleer kazası olarak kabul ediliyor.
Santraldeki reaktörleri soğutmak için kullanılan su, radyoaktif maddelerle kirleniyor ve tanklarda depolanıyor. Ancak tankların kapasitesi sınırlı ve yer kalmadığı için Japon hükümeti, suyu arıtıp seyrelttikten sonra 30 yıl boyunca kademeli olarak denize bırakma kararı aldı.
Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Perşembe günü başlayacak olan boşaltımın santralin devreden çıkarılması için gerekli bir adım olduğunu söyledi. Kishida, Pazar günü santrali ziyaret etmiş ve boşaltımın yakın olduğu yönünde spekülasyonlara yol açmıştı.
Japon hükümeti, boşaltılacak suyun güvenli olduğunu ve insanlar ve çevre üzerindeki etkisinin ihmal edilebilir düzeyde olacağını savunuyor. Bu görüş, Birleşmiş Milletler’in nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından da destekleniyor.
Ancak bu karar, bölge ülkeleri ve balıkçılar tarafından şiddetle eleştiriliyor. Çin, Güney Kore, Tayvan ve Filipinler gibi ülkeler, boşaltımın deniz ekosistemine zarar vereceğini ve insan sağlığını tehdit edeceğini öne sürüyor. Bölgedeki balıkçılar da boşaltımın avlarının itibarını zedeleyeceğinden ve geçim kaynaklarını etkileyeceğinden endişe duyuyor.
Japon hükümeti, boşaltımın uluslararası standartlara uygun şekilde yapılacağını ve IAEA’nın denetimine tabi olacağını belirtiyor. Ayrıca, boşaltımın başlamasından önce ve sonra suyun kalitesinin sürekli olarak izleneceğini ve kamuoyuyla paylaşılacağını söylüyor.
NHY
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024