Fransa’da genç kuşaklar arasında belirginleşen yeni bir siyasal yarılma, toplumsal cinsiyet temelinde şekilleniyor. Genç kadınlar daha ilerici, eşitlikçi ve sol eğilimli bir çizgide konumlanırken, genç erkeklerin muhafazakâr ve sağa kaydığı görülüyor. Bu çarpıcı tespitin kaynağı, ekonomistler Yann Algan ve Eugénie de Laubier’in Mart 2025’te Cepremap çatısı altında yayımladığı “Un fossé idéologique grandissant entre jeunes femmes et jeunes hommes” (Genç Kadınlar ile Genç Erkekler Arasında Büyüyen İdeolojik Uçurum) başlıklı çalışma.
Bu araştırma, 2002’den 2023’e kadar uzanan geniş bir zaman aralığında, European Social Survey (Avrupa Sosyal Araştırması) verilerinden yararlanarak Fransa’daki 40 yaş altı gençlerin siyasal eğilimlerini ve öznel iyi oluş düzeylerini mercek altına alıyor. Araştırmacılar, genç kadınlarla genç erkekler arasındaki siyasal ve toplumsal değerlerin giderek daha fazla ayrıştığını ortaya koyuyor.
Kadınlar Eşitlikten, Erkekler Gelenekten Yana
Araştırma bulgularına göre genç Fransız kadınlar, toplumsal eşitliği önceleyen, çevre duyarlılığı yüksek ve feminist değerlere yakın bir siyasal çizgide konumlanıyor. Genç erkekler ise daha geleneksel, bireyci ve göçmen karşıtı söylemlere yatkın hale geliyor. Bu durum sadece Fransa’ya özgü değil; Almanya’da genç kadınların Die Linke (radikal sol) partisine yönelmesi ve genç erkeklerin aşırı sağcı AfD’ye oy vermesi ya da ABD’de erkek seçmenlerin Donald Trump’a, kadın seçmenlerin Kamala Harris’e oy vermesi de benzer bir trendi işaret ediyor.
Bu veriler, cinsiyetin sadece toplumsal roller ya da gelir düzeylerinde değil, aynı zamanda politik kimliklerde de giderek daha belirleyici hale geldiğini gösteriyor.
MeToo’dan Bugüne: Kadınların Bilinçlenmesi, Erkeklerin Tepkisi
Araştırmanın en çarpıcı yönlerinden biri, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve eşitsizlik konularındaki farkındalığın genç kadınlar üzerindeki etkisi. 2017’de patlak veren MeToo hareketi sonrasında, kadınlar arasında cinsiyetçiliğin bireysel değil, yapısal bir sorun olduğuna dair bilinç artışı dikkat çekiyor. Bu farkındalık, genç kadınların hem bireysel güvenlik algısını sarsıyor hem de onları daha politik hale getiriyor. 2023 itibarıyla, genç kadınların %45’i kamusal alanda kendini güvende hissetmediğini ifade ediyor.
Bu durumun bir sonucu olarak, kadınların yaşam memnuniyeti son 20 yılda genel nüfusa kıyasla daha az artış gösteriyor. Oysa erkekler açısından, bu süreçte belirgin bir gerileme görülmüyor; hatta kimi araştırmalar, genç erkeklerin bazı gruplarda daha da memnun olduğunu gösteriyor.
Sosyal Medya, Erkeklik ve Sağa Kayış
Genç erkeklerin daha muhafazakâr bir çizgiye kaymasının arka planında sosyal medya, YouTube ve Twitch gibi platformlarda giderek popülerleşen “maskülinist” içeriklerin etkisi bulunuyor. Netflix’te yayımlanan ve büyük ilgi gören Adolescence (Ergenlik) dizisi de bu gerilimi kurmaca düzlemde işlerken, sosyal medyanın ergen erkeklik kurgularını nasıl şekillendirdiğini sorguluyor.
Yeni Bir Toplumsal Kutup: Cinsiyet Temelli Siyasal Yarılma
Sonuç olarak Fransa’da (ve genel olarak Batı toplumlarında), kadın-erkek arasındaki siyasal uçurum giderek büyüyor. Bu yarılma sadece oy tercihlerinde değil, çevreye, göçmenlere, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve sosyal adalete bakışta da belirginleşiyor. Araştırmanın yazarları, bu sürecin, siyasal partiler için hem bir risk hem de fırsat içerdiğini vurguluyor: Kadınların daha eşitlikçi ve ilerici bir siyasete yönelmesi, sol için bir umut olabilirken; erkeklerin sağa kayması, otoriter ve popülist hareketleri güçlendirme potansiyeli taşıyor.
Fransa’da siyaset, artık sadece sınıflar ve kuşaklar arasında değil, kadınlar ile erkekler arasında da yeni cepheler üzerinden şekilleniyor. Gözler, bu dinamiği doğru okuyabilen ve yeni kuşakların gerçek sorunlarına çözüm üretebilen aktörlerde olacak.
İstersen bu yazıyı daha da genişletip akademik makale formatına dönüştürebilirim. Yardımcı olayım mı?
- NHY / Le Monde