Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), iktidarın Medeni Kanun’a yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirerek, kadınların medeni haklarının ve laik toplumsal yaşamın büyük bir tehdit altında olduğunu vurguladı. EŞİK’in açıklamasında, kadın-erkek eşitliğini hiçe sayan, kadınları eve hapseden ve “reisli aile modelini” dayatan politikaların, kadınların kazanılmış haklarını teker teker gasp etmeye çalıştığı ifade edildi.
EŞİK, Adalet Bakanı’nın “Aile hukukunu sil baştan ele alacağız!” açıklamasını hatırlatarak, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ile Türkiye Yüzyılı Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin, Medeni Kanun’da köklü değişikliklere işaret ettiğini belirtti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kurulan Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu ve Aile Enstitüsü’nün, kadınları üreme ve nüfus artışı odaklı bir anlayışla sınırlayan politikalar ürettiği ifade edildi.
Kadınlar Birey Değil, “Nüfus Artışı Aracı” Olarak Görülüyor
EŞİK’in açıklamasında, “Kadınların birey olarak görülmediği, eşitliğin olmadığı, kadınların ve çocukların can güvenliğinin sağlanmadığı, okullara sağlıklı gıdanın ulaştırılmadığı, kadın istihdamının düştüğü, kadın yoksulluğunun had safhaya ulaştığı, kaynakların eşit bölüştürülmediği, kreş imkanlarının yetersiz olduğu, esnek çalışma saatleri adı altında kadınların eve kapatıldığı bir düzende, kadınların daha fazla doğurmasıyla aile birliğinin korunacağına dair bir zihniyetle karşı karşıyayız” denildi.
İktidarın Kadın Haklarına Yönelik Saldırıları
EŞİK, iktidarın kadın haklarına yönelik saldırılarını şu şekilde sıraladı:
- Boşanma Süreçlerinde Arabuluculuk Dayatması:
- Boşanma davalarının tarafları yıprattığı gerekçesiyle mahkeme temelli aile arabuluculuğu getirilmesi planlanıyor. Bu uygulama, cinsiyetler arasındaki tarihsel, toplumsal, ekonomik ve politik güç eşitsizliğini görmezden gelerek, kadın ve erkeği devlet eliyle aynı masaya oturtmayı hedefliyor. Kadınlar, şiddet gördükleri eşleriyle “uzlaşmaya” zorlanıyor.
- Yoksulluk Nafakasına Yönelik Saldırılar:
- Yoksulluk nafakasına yönelik saldırılar devam ediyor. Okula gönderilmeyen, meslek edinmesine ve çalışmasına izin verilmeyen, evlilikleri boyunca evine ve eşine çalışan kadınlar, boşandıklarında derin yoksulluğa mahkum edilmek isteniyor.
- Eşitlikçi Soyadı Hakkının Engellenmesi:
- Evli kadınlar, eşitlikçi soyadı hakkından yararlanamıyor. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına rağmen, kadınlar eşlerinin soyadını almaya zorlanıyor. Eril iktidar, AYM kararını tanımıyor.
Medeni Yasa Medeni Hayatın Anayasasıdır!
EŞİK, açıklamasının sonunda, “Medeni haklarımızın gasp edilmesi girişimlerine karşı hep birlikte mücadele edelim. Medeni Yasa, medeni hayatın anayasasıdır, dokundurmayalım!” çağrısında bulundu.
EŞİK’in açıklaması, iktidarın kadınları yok sayan, eşitsizliği derinleştiren ve kadınları eve hapseden politikalarına karşı bir isyan niteliği taşıyor. Kadınların eşitlik, özgürlük ve güvenli bir yaşam için mücadelesi, Medeni Kanun’un korunmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu hakların gasp edilmesine karşı direniş, toplumsal eşitliğin ve demokrasinin temelidir.
- Beraat Eden Adalet: Şebnem Korur Fincancı Davası ve İroni - 20 Şubat 2025
- Eleştiren Yargılanıyor: Çiftçinin Feryadı Mahkemeye Taşındı - 20 Şubat 2025
- 52 Kişinin Ölümüne Neden Olan Yonca Sitesi Davasında Tahliye Kararı - 20 Şubat 2025